menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suçun Uyku Halinde Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi

16 0
01.08.2025

Uyku halinde olan kişiye karşı suç işlenmesi; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir nitelikli hal olarak düzenlenmemekle birlikte, bazı suçların nitelikli hallerinde yer verilen kişinin bedenen veya ruhen kendini savunamayacak durumda olması olarak değerlendirilebilmektedir. Bu yazımızda; mağdurun uyku halinde bulunduğu sırada kendisine karşı suç işlenmesinin nitelikli hal teşkil edip etmediği kasten insan öldürme, cinsel saldırı ve hırsızlık suçları kapsamında incelenecek, Yargıtay 1., 2. ve 9. Ceza Dairelerinin bu konudaki değerlendirmelerine yer verilecektir.

I. Kasten Öldürme Suçu Bakımından Değerlendirme

TCK m.82/1-e’ye göre; “Kasten öldürme suçunun; çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır”.

Uyku halinde olan kişinin, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişi olarak değerlendirilebilmesi mümkün olduğundan, öncelikle bu ibare ile kastedilenin ne olduğunu anlamak gerekir.

Kanun hükmünün gerekçesinde; ileri yaş, hastalığı, malullüğü, ruhi veya fiziki güçsüzlüğü sebebiyle kendisini korumaktan aciz bir kimseye karşı suçun işlenmesi, hem failin ahlaki kötülüğünün çokluğu ve hem de fiilin icrasının kolaylığı nedeniyle kasten insan öldürme suçunun nitelikli hali sayılmıştır. Buna göre, failin suçu işlemesini mümkün kılan kolaylığı bilmesi ve bu kolaylığın farkında olarak suçu işlemesi gerekir.

Doğal uyku hali kasten insan öldürme suçunun işlenmesini kolaylaştırır mı? Kanun hükmünün gerekçesindeki kolaylık kelimesi dikkate alındığında; mağdurun veya maktulün uyumasının hayata karşı suç olan kasten insan öldürmeyi kolaylaştıracağı, çünkü uyku halinde kişinin savunmasız durumda olduğu izahtan varestedir. Ancak kanun koyucu hükümde kolaylaştırma kelimesine yer vermeyip, mağdurun veya maktulün beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunmasını öngörmüş ve bu kişiye karşı suçun işlenmesini nitelikli hal saymıştır.

“Nitelikli haller” başlıklı TCK m.82’de toplam 11 bent halinde kasten insan öldürme suçunun nitelikli hallerinin düzenlendiği, bunlardan (a) bendinde tasarlayarak ve (e) bendinde de çocuğa veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme suçunun nitelikli hallerden sayıldığı, çocuğunun tanımının suç tarihi itibariyle maktulün veya mağdurun 18 yaşını doldurmaması, ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiden ise akıl hastalığı, zayıflığı veya eksikliği sebebiyle kendisini idare edemeyecek durumda bulunan kişinin anlaşılması gerektiği, beden bakımından kendisini savunmayacak durumda bulunan kişiden ise, esas itibariyle felçli, yatalak, serbestçe hareket edebilme kabiliyetini tümden veya önemli ölçüde kaybetmiş kişinin anlaşılacağı, beden bakımından kendisini savunamama kriterinin içine kişinin sürekli veya geçici hastalığı girebileceği gibi, dışarıdan etkili sebeplerle uyuması veya uyutulması suretiyle dışa karşı kendisini savunma imkanını kaybetmiş kişinin de dahil olacağı, fakat olağan uyku halinin kişinin beden bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunmasına yol açıp açmayacağının tartışılması gerektiği,

Bir görüşe göre; somut olayın özellikleri dikkate alındığında, tümü ile hareketsiz, gözleri kapalı, fakat uyumayan, ancak dışarıdan gelecek tehlikelere karşı da savunmasız gözüken, yine oturma konumu itibariyle arkadan gelen tehlikelere açık, kulağında kulaklık olup müzik dinlediği için olup bitenleri fark edemeyen, yine gözünde de uyku bandı olması itibariyle olup bitenleri göremeyen, ancak o an itibariyle de uyumayan kişiye karşı işlenen kasten insan öldürme suçunda nitelikli halin olmadığı söylendiğinde, kişinin bu konumu ile olağan uyku halinde olması arasında bir farkın bulunmadığı, olağan uyku halinin “kanunilik” ilkesi bir yana, esasen kişinin beden bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunması hali olarak da değerlendirilemeyeceği, bunun kişinin beden bakımından kendisini savunamaması hali olarak değil, olağan insani faaliyetler kapsamında ele alınmasının gerektiği, buna uygun yasal düzenleme yapılmadığı sürece sırf uyku halinin kişiyi TCK m.82/1-(e) kapsamında savunmasız durumda insan konumuna sokmayacağı, hükümde kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı denildiğinden, durumda kelimesinden hareketle doğal uyku halinin bir savunmasızlık ve çaresizlik olarak kabul edilebileceği, sırtı faile dönük ve tümü ile duyu organları kendisi tarafından kapatılmış, yani dış müdahale olmadan kendisini savunmasız bırakan kişi bakımından ise, doğal uyku halinden kaynaklanan savunmasızlıkla eşdeğer görmenin mümkün olmadığı,

Bir diğer görüşe göre; doğal uyku halinin kanun koyucunun amacına uygun yapılacak yorumla bir savunmasızlık olarak değerlendirilebileceği, fakat diğer taraftan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi başlıklı TCK m.2/3’de yer alan kıyas ve kıyasa varan genişletici yorum yasağı sebebiyle, doğal uyku halinin suçun nitelikli hali içinde görülmesinin suçun kanuni unsuru bakımından sorun çıkarabileceği, konu ile ilgili uyku halini de kapsayacak bir düzenlemeye yer verilmesi gerektiği, doğal uyku halinin her insana ait bir özellik olduğu ve “kanunilik” ilkesi çerçevesinde beden bakımından kişinin kendisini savunamayacak nitelikli hali kapsamında kabul edilemeyeceği, bunun için “uyku hali” ibaresine yer verilmesi gerektiği, buna göre (e) bendinin çocuğa, içinde bulunduğu durum itibariyle beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı şeklinde değiştirilmesinin isabetli olacağı,

Bizim de katıldığımız düşünceye göre ise; doğal uyku halinin de her insana ait olan ve günün belli saatlerinde yaşanan faaliyet olması özelliğinin onu kişinin savunmasız durumda bulunması halinden çıkarmayacağı, doğal uyku halinde bulunan kişinin ister istemez uyku sırasında beden bakımından kendisini savunmasının mümkün olmayacağı veya çok zor olacağı, uyku halinin faile ciddi bir avantaj sağladığı, bunun karşısında mağduru yaşam hakkı itibariyle çaresiz bıraktığı, kanun koyucunun da m.82/1-(e)’yi nitelikli hal olarak tanımlamaktaki amacının, kasten insan öldürme suçunun uyku halinde icra edilmesi suretiyle kolaylığının ve zalimliğinin öne çıktığı, bu nedenle failin müebbet hapis cezası yerine, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasının öngörüldüğü,

Dolayısıyla; dış veya yan etkiye bağlı olmayan, maktulün veya mağdurun gün içinde uyumasından kaynaklanan kolaylıktan istifade eden failin işlediği kasten insan öldürme suçunun hem bu kolaylık, hem de maktulün veya mağdurun uykudan dolayı içinde bulunduğu zayıflıktan yararlanılmasının bir zalimlik olarak kabulü kasten insan öldürme suçunun nitelikli halinin oluştuğu, failin bir planın icrası dairesinde maktulü veya mağduru uyutmasının veya uyumasını bekleyip bundan istifade etmek suretiyle baştan aldığı öldürme kararını planlı bir........

© Hukuki Haber