menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Siyasi Parti Seçimlerinde Hangi Kanun, Hangi Yargı Kolu?

28 4
thursday

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’u birbirinden ayrı değerlendirmek gerekir. “Yasama” üst başlığı altında düzenlenen “Seçimlerin genel yönetim ve denetimi” başlıklı Anayasa m.79’da, milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimleri ile buraya yapılan atıf nedeniyle mahalli idareler seçimlerinin genel yönetimi ve denetimi konusunda Yüksek Seçim Kurulu yetkili kılınmıştır. Anayasa m.79/2’de belirtilen seçimlerin, siyasi partilerde yapılan seçimlerle bir ilgisi bulunmamaktadır.

Siyasi partilerin kuruluşunda, denetiminde ve faaliyetlerinde Yüksek Seçim Kurulu prensip olarak yetkili kılınmamıştır. Siyasi partilerin büyük kurultayı, il ve ilçe seçimlerinin yönetimi ve denetimi hususunda bir yargı kolu tartışması yaşandığı görülmektedir. Bir görüşe göre Seçim Yargısı, yani YSK; diğer görüşe göre ise Adli Yargı kolunun Medeni Yargı bölümü görevli ve yetkilidir.

Siyasi partilerin 2820 sayılı Kanun gereğince yapacağı seçimlerle ilgili YSK ile il ve ilçe seçim kurullarını görevli sayan görüş, bunun dayanağını “Seçimlerin yapılması” başlıklı 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi olarak göstermektedir. Gerçekten de 21. maddenin 2. fıkrasında seçim yapılacak büyük kongre ile il kongrelerinin toplantıları ve listeleri bakımından YSK tarafından belirlenecek seçim kurulu başkanına, ilçe kongreleri yönünden ise o yer ilçe seçim kurulu başkanına iki nüsha parti üyesi listenin verileceği, seçim kurulu başkanı tarafından kongrenin sevk ve idare edileceği, seçim sürecinde yapılan itirazların “hakim” tarafından inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı, hükümde geçen “hakim” sözünden anlaşılması gerekenin ise, YSK’nın belirleyeceği seçim kurulu başkanı veya o yer seçim kurulu başkanı olduğu,

2820 sayılı Kanun m.21/1’de; siyasi partilerin genel merkez, il ve ilçe organları seçimleri ile il kongresi ve büyük kongre delegelerinin seçimleri, yargı gözetimi altında gizli oy ve açık tasnif esasına göre yapılacağının belirtildiği,

Bu sürecin bir seçim yargısı olarak düşünülmesi gerektiği,

Siyasi Partiler Kanunu m.21/10’ya göre; seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazların hakim tarafından aynı gün inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı,

Maddenin devamı olan m.21/11’e göre; hakim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, bir aydan az ve iki aydan fazla bir süre içinde olmamak kaydıyla seçimlerin yenileneceği, hakimin yeni seçim tarihi tespit ederek, bunu ilgili siyasi partiye bildireceği,

2820 sayılı Kanun m.21/12’de; İlçe seçim kurulu başkanı ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyeleri bakımından 298 sayılı Kanunda belirlenen esaslara göre Genel Bütçeden ücret ödeneceğinin belirtildiği, seçimler sırasında sandık kurulu başkan ve üyelerine karşı işlenen suçların Devlet memurlarına karşı işlenmiş gibi cezalandırılacağının ise m.21/13’de düzenlendiği,

21. maddenin karmaşık olduğu, bazı yazım hataları ve eksik hususlar içerdiği, maddenin 12. ve 13. fıkralarında eksik ve hataların gözüktüğü, yine maddede geçen “hakim” sıfatından kimin kastedildiğinin net olarak ortaya koyulmadığı, yorum yoluyla bu sıfatın “seçim yargısı” kapsamında değerlendirilmesi........

© Hukuki Haber