menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kurultayda Oy Kullanan Delegenin İradesine Müdahale ve Bunun Seçime Etkisi

17 0
24.06.2025

Kurultayda yapılan seçim hakkında açılan iptal davasında davacı, kurultaya irade fesadı karıştırıldığını iddia etmektedir. Davacı; başkanın seçimi kazandığını, fakat kurultayda oy kullanan bir kısım delegenin iradesinin fesada uğradığını ve bu durumun seçim sonucunun etkilediği ileri sürmektedir.

2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu m.21/10’a göre; “Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır”. Seçim sırasında herhangi bir usulsüzlüğün tespiti halinde, süre kaçırılmadan bu hüküm gereğince hareket edilmelidir.

Yukarıda yer alan iddia ile ilgili Siyasi Partiler Kanunu’nda bir hüküm bulunmadığından, Özel Hukuka göre uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir.

1- Delegelerin İradelerinin Sakatlığı İddiası

İlgili iddianın gerçek olduğu, yani delegenin iradesinin menfaat karşılığı fesada uğratıldığı iddiası kabul edildiğinde, bu durumun seçimde oy kullanan delegelerin iradesini sakatladığı söylenemez, çünkü delegelerin iradeleri beyanlarına uygun şekilde gerçekleşmiştir. Delegelerin bir adaya oy kullanma yönünde iradeleri; yanılma, aldatılma veya korkutulma ile etkilenmemiştir. Örneğin; delegelerden birisi silah zoruyla, yani tehditle bir aday lehine oy kullanmak zorunda kalsaydı, bu halde korkutmadan bahsedilebilirdi veya bir başka kişi delegeyi aldatarak, aslında oy kullanmak istemediği kişi lehine oy kullanmasına neden olsaydı, bu halde aldatmadan bahsedilebilirdi. Uyuşmazlıkta delegelerin iradeleri aldatma, korkutma veya yanılma nedenleriyle sakatlandığına yönelik somut herhangi bir delil ve tespit olursa, delegenin iradesinin beyanına uygun şekilde gerçekleşmediği, bu nedenle iradesinin fesada uğratıldığı söylenebilir. Bir aday lehine oy kullanmanın karşılığında menfaat elde etme iddiası, delegenin iradesinin oluşumuna etki eden bir sebep olsa dahi, bu etki aldatma, yanılma veya korkutma niteliğinde iradesi dışında ortaya çıkmamaktadır. Delege iradesi; aldatma, korkutma veya yanıltma ile fesada uğratılmadığında, menfaat karşılığı oluştuğu söylenen delegenin iradesi ile beyanı arasında bir uyumsuzluk olmadığından, burada kabul edilen anlamı ile delegenin iradesinin fesada uğratıldığı söylenemeyecektir. Aldatma, korkutma veya yanıltma dışında kalan irade etkilenmesi, kararın iptali için hukuki dayanak oluşturmaz.

Menfaat karşılığı delegenin iradesinin değiştirilmesi ilk bakışta iradenin fesada uğratıldığı gibi gözükmekle birlikte, esasen burada iradenin ve beyanın oluşumuna etki eden delegenin dış dünyaya dair tasavvuru gerçeğe uygun olmakta, dış dünyaya yansıyan beyan ve irade arasında olumsuzluk bulunmamaktadır. Dış dünyaya yansıyan beyan ile iradenin oluşumu örtüşmektedir. Bu irade uyumunun ve oluşumunun menfaat karşılığında sağlanması; etik bulunmayabilir, bağlayıcı sözleşme olarak kabul edilmeyebilir, ahlaki bakımdan geçersiz sayılabilir, hatta 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesinde yer alan “yapılan oylamalara ve bu oylamaların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar” tanımlaması ile oylamaya hile karıştırılması suçu da sayılabilir, ancak bunların hiçbirisi iradenin aldatılma, korkutulma veya yanıltılma yolu ile bozulması şeklinde değildir, çünkü bu üç durumda delegenin iradesi elinde olmayan sebeple bozulmakta, fakat menfaat ilişkisi kurulduğunda ise delegenin iradesi özgür şekilde oluşmaktadır. Esasen irade, menfaat ilişkisinden önce de aynı yönde olabilir. Diğerinde, yani aldatma, korkutma veya yanıltmada iradenin fesada uğratıldığı, yani irade sahibinin elinde olmayan sebeple bozulduğu kabul edilir.

Menfaat karşılığı irade etkilenmesi à İrade sıhhatli, burada sorun olmaz.

Aldatılma, korkutulma ve yanıltılmada à İrade sıhhatli değil, sakattır, sözleşme olsa iptale tabidir, karar olsa kararın sıhhatini etkiler, fakat bu durumda karar yeter sayısına etki edip etmediğine bakılmalı, etki etmişse kararın iptali yoluna gidilebilir.

2-........

© Hukuki Haber