Avukatlık Teminatı
Avukatlığın mahiyetini, yani niteliğini düzenleyen 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.1/1’e göre; “Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir”. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise; “Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder”. Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesi de avukatlığın amacını ortaya koymuştur. Avukatın, Avukatlık Kanunu m.2’de tanımlanan avukatlık mesleğinin amacını yerine getirme ve uyuşmazlıkların çözümüne katılma ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını sağlama hakkı ve yetkisi engellenemez ve sınırlandırılamaz.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.149/3’e göre; soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma ve sorgu süresince şüphelinin veya sanığın yanında olma ve şüpheliye ve sanığa hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez ve kısıtlanamaz. Hem CMK m.149/3 ve hem de “Adil/Dürüst yargılanma hakkı” başlıklı İHAS m.6/3,c uyarınca; avukat, müdafiliğini yaptığı şüphelinin veya sanığın haklarını korumakla yükümlü olup, şüphelinin veya sanığın aleyhine hareket edemez. Avukatın layığı ile görevini yerine getirmediği veya temsil ettiği şüphelinin veya sanığın aleyhine çalıştığını düşündüğü durumda, müdafilik görevinden çekilme mecburiyeti vardır.
CMK m.151’in 3 ila 6 fıkralarında; örgüt veya terör suçlarından şüpheli, sanık veya hükümlü olanların müdafiliğini yapan avukat hakkında örgüt veya terör suçlarından dolayı kovuşturma bulunması halinde, Cumhuriyet savcısının talebiyle hakim veya mahkeme tarafından müdafilikten yasaklanabilir.
CMK m.157’ye göre, savunma hakkına zarar vermemek şartıyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir. Görüleceği üzere şüphelinin ve müdafinin savunma hakları gözetilmek kaydıyla, soruşturmaya ait usul işlemleri herkese karşı gizlidir.
Ancak CMK........© Hukuki Haber
