menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI VE BU HAKKA KAMU MÜDAHALESİNİN SINIRLARI-1

12 1
26.03.2025

Bu çalışmada dizi halinde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile bu hakka yönelik kamu müdahalesi ve bu müdahalenin sınırları incelenmeye çalışılacaktır. Dizinin 1. bölümde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, 2. bölümünde barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü, 3. bölümde genel olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına kamu müdahalesi kavramı, 4. bölümde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kullanılmadan önceki müdahaleler, 5. bölümde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kullanıldığı sıradaki müdahaleler, 6. bölümde ise toplantı ve gösteri yürüyüşünün kullanılmasından sonraki müdahaleler incelenecektir. Konular incelenirken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yaklaşımı esas alınmaya çalışılacaktır.

TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI

Aristoteles’e göre, sürü halinde yaşayan politik (sosyal) bir hayvan olan insan, diğer hayvanlardan farklı olarak konuşma yeteneğine sahiptir. İnsan, bu yeteneği sayesinde yararlı ve zararlıyı, doğru ve yanlışı ifade edebilmektedir. İnsan ve diğer hayvanlar arasındaki en büyük fark insanların doğru ve yanlışı, iyi ve kötüyü ayırt edebilmeleridir.[i] İnsanların en temel özelliğinin doğru ve yanlışı, iyi ve kötüyü ayırt edebilmeleri olduğu tespiti doğru olmakla birlikte bu değerlerin insandan insana, gruptan gruba değişebilmesi ortak paydada buluşmayı zorlaştırmaktadır. Örneğin bir grup insan için fok balığı avcılığı endüstriyel bir faaliyetin parçasını oluşturmaktayken, bazıları için ise bir vahşeti temsil etmektedir. Dolayısıyla birçok konuda insanların ortak doğru ve yanlışta, iyi ve kötüde buluşabilmeleri her zaman mümkün olamamaktadır. Bu gibi durumlarda ise, insanların kendi doğru ve yanlışını, iyi ve kötüsünü diğer insanlara ve karar verici otoritelere iletme ya da tepkisel davranışını gösterme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.

Bireylerin, yönetime ve yönetenlere karşı dilek, öneri ve istekleriyle şikâyet, eleştiri ve uyarılarını sunma ihtiyacı, insan doğasının ve aynı zamanda insanın sosyal bir varlık oluşunun sonucu olup bu ihtiyaç tek ya da toplu olarak çeşitli araçlardan yararlanılarak yerine getirilmektedir.[ii] Demokratik toplumlarda, bu ihtiyacı gidermenin en temel yolu toplantı ve gösteri yürüyüşleridir. Bu ihtiyacın gerekliliği, zaman içerisinde evrensel değerlere sahip toplumları gösteri ve toplantı yürüyüşünü bir hak ve özgürlük olarak kabul etme noktasına getirmiştir. Bireyler, adaletsiz olduğunu düşündükleri durumlarla karşı karşıya geldiklerinde yerleşik normlara meydan okuyan eylem biçimlerini benimsemekte ve karar vericileri etkilemek için protesto yöntemini kullanmakta, bu şekilde güçsüz aktörler daha güçlü grupların desteğini harekete........

© Hukuki Haber