menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Normatif Güvenceden Fiili Müdahaleye Türkiye’de İfade Özgürlüğünün Güncel Hukuki Analizi

9 0
17.11.2025

Türkiye’de ifade özgürlüğü, ulusal düzeyde Anayasa’nın 26. maddesi, uluslararası düzeyde ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi ile güvence altına alınan en temel demokratik haklardan biridir. Dolayısıyla ifade özgürlüğü, hem iç hukuk hem de uluslararası insan hakları hukuku bakımından çift yönlü, güçlü ve bağlayıcı bir normatif temele sahiptir. Ne var ki, hukuki metinlerde öngörülen bu açık ve özgürlükçü düzenlemelere rağmen, özellikle son yıllarda hükümet kaynaklı müdahalelerin artmasıyla birlikte, ifade özgürlüğünün uygulamada giderek daralan, daha fazla kontrol altına alınan ve ceza tehdidiyle kuşatılan bir alana dönüştüğü artık herkesçe bilinen bir gerçektir.

Nitekim gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gerekse Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları, Türkiye’de ifade özgürlüğü alanındaki yapısal sorunlara uzun yıllardır istikrarlı bir biçimde işaret etmektedir. Buna rağmen, özellikle son dönemde siyasi iktidara yönelik eleştiriler söz konusu olduğunda, pratikte ne Anayasa’nın 26. maddesi ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi ne de AİHM ve AYM’nin yerleşik içtihatları gerektiği ölçüde dikkate alınmakta; ifade özgürlüğünün en temel demokratik haklardan biri olduğu gerçeği uygulamada adeta göz ardı edilmektedir. Bu durum ise, ülkemizde ifade özgürlüğünün her ne kadar normatif düzeyde “güvence altında” olduğunu gösterse de, uygulamada ciddi biçimde sınırlandırılmış ve müdahalelere son derece açık bir hak haline geldiğini ortaya koymaktadır.

AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinin, sözleşmenin en temel ve en önemli hükümlerinden birini içerdiğini sıklıkla vurgulamakta; ifade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden birini oluşturduğuna dikkat çekmektedir. Özellikle ifade özgürlüğü alanında klasikleşmiş Handyside/İngiltere kararında, ifade özgürlüğünün kapsamına yönelik prensipleri belirtmektedir. Bu bağlamda, ifade özgürlüğünün yalnızca hoşa giden, kabul gören veya........

© Hukuki Haber