Site Yönetimlerinde Aidat Artışının Hukuki Boyutu ve Uygulamadaki Sorunlar
Giriş
Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK), apartman ve site yönetimlerinin sağlıklı işleyişini sağlamak üzere kat malikleri ile yönetim arasındaki yükümlülükleri açık bir şekilde belirlemektedir. Bu kapsamda, aidat adı altında alınan ortak gider avansları; sitenin güvenliği, temizliği, bakımı ve ortak alanların yönetilmesi gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında hayati bir rol oynamaktadır. Ancak aidat artışları, özellikle ekonomik dalgalanmaların yaşandığı dönemlerde ciddi ihtilaflara yol açmakta; bu durum yargıya intikal eden çok sayıda uyuşmazlığa neden olmaktadır. Makalemizde aidat artışının yasal temelleri, karar alma süreci, Yargıtay içtihatları doğrultusunda geçerlilik şartları ve uygulamadaki sorunlar ele alınacaktır.
I. Hukuki Çerçeve
1. Kat Mülkiyeti Kanunu’nda Aidatın Hukuki Niteliği
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesine göre her kat maliki, anagayrimenkulün genel giderlerine ve bu giderler için toplanacak avansa arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür. Bu düzenleme, hem mülkiyet hakkının sınırlandırılmasını hem de ortak yaşam gerekliliklerinin yerine getirilmesini amaçlamaktadır. Söz konusu yükümlülük, bağımsız bölümün kullanılıp kullanılmamasına bakılmaksızın doğrudan doğar. Kat maliki ile kiracı arasında yapılmış özel anlaşmalar, kat malikinin yönetim karşısındaki borcunu ortadan kaldırmaz.
2. Aidatın Belirlenmesi ve Artırılması Usulü
KMK m. 34 ve 37 hükümlerine göre, aidatın belirlenmesi ve artırılması için “işletme projesi” hazırlanması ve bu projenin kat malikleri kurulu tarafından onaylanması gerekmektedir. İşletme projesinde; tahmini yıllık giderler, beklenen gelirler ve her bir kat malikinden tahsil edilecek aidat tutarı yer alır. Artışlar, bir önceki yılın giderlerinin artışı ile orantılı ve objektif olmalıdır. Aksi hâlde keyfi artışlar,........
© Hukuki Haber
