İNANÇ SÖZLEŞMESİ NEDİR? HUKUKİ DAYANAĞI, UYGULAMA ALANLARI VE YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME
İnanç Sözleşmesinin Tanımı ve Hukuki Niteliği
Türk hukukunda açık bir yasal düzenlemesi bulunmayan inanç sözleşmesi, taraflar arasında bir mal veya hakkın belirli bir amaç doğrultusunda, güven ilişkisine dayanarak devredilmesini konu alan özel bir borç ilişkisidir. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu’ndaki sözleşme serbestîsi ilkesinden (TBK m. 26–27) almaktadır.
Bu sözleşmede, devreden (inanan) kişi, mal veya hakkın mülkiyetini ya da tasarruf yetkisini devralan (inanılan) kişiye geçici veya belirli bir amaçla devreder. İnanılan kişi, inanç sözleşmesine uygun hareket etmek ve devredilen mal veya hakkı kararlaştırılan şekilde geri vermekle yükümlüdür.
İnanç Sözleşmesinin Uygulama Alanları
İnanç sözleşmeleri uygulamada çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır:
Taşınmazlarda inanç sözleşmesi: Tapuda arsa, konut veya işyerinin geçici olarak bir başkasının adına tescil edilmesi; kredi ilişkileri, icra riskinden korunma veya aile içi nedenlerle tercih edilebilir.
Şirket hissesi devri: Limited veya anonim şirketlerde ortak sayısını düzenlemek, hisseleri fiilen elinde bulunduran kişiyi gizlemek veya belirli ticari stratejiler nedeniyle güvenilir bir kişi üzerine devredilmesi.
Taşıt ve değerli mallar: Araç, tekne veya kıymetli eşyaların, resmi kayıtlarda başkasının üzerine geçici olarak kayıt edilmesi.
Şekil Şartı ve Geçerlilik
İnanç sözleşmesinin geçerliliği için genel olarak yazılı........© Hukuki Haber
