menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İşyeri Devralan ve Devreden İşverenlerin İşçilik Alacaklarından Sorumlulukları

14 1
05.08.2025

İşyeri Devri :

İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6.maddesinin 1.fıkrası uyarınca iş ilişkisinin devralan işverenle devamlılığını sağlayacak şekilde işyerinin devri koşullarının belirlenmesi gerekmektedir. İşyeri; maddi ve maddi olmayan unsurlardan, işgücünden oluşan teknik bir amaç ile birlikte örgütlenmiş bir bütün olarak nitelendirilen işyerinin bu unsurların bir kısmının devredilmesi halinde işyeri devri hususunun bulunup bulunmadığının tespiti gerekecektir. İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.

4857 sayılı Kanunun 6. maddesinde yazılı olan “hukukî işleme dayalı” ifadesi geniş şekilde değerlendirilmeli, yazılı, sözlü ve hatta zımnî bir anlaşma da yeterli görülmelidir. Mezkur hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.

İşyerinin önceleri gerçek kişi ya da kişilerce işletilmesinin ardından şirketleşmeye gidilmesi durumunda, bu işlem de bir tür işyeri devri sayılmalıdır. Özelleştirme işlemi sonucu kamuya ait hisselerin devri de işyeri devri olarak değerlendirilemez fakat tamamı kamuya ait olan bir işyerinin özelleştirme işlemi sonucu başka bir işverene geçmesi işyeri devri niteliğindedir.

İşyeri devri fesih niteliğinde değildir. Devir sebebiyle işçilerce feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez. İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez.

İşyeri Devri Sonucunda Devreden İşverenin İşçi Alacaklarından Sorumluluğu :

1-Kıdem Tazminatı:

İşyerinin devri olgusu işyerindeki mevcut iş sözleşmelerini sona erdirmeden devralan işverene intikal etmesi sebebiyle, ne işveren ne de işçi açısından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshine yol açmayacağından; böyle bir durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır. Ancak işyerinin devri ile birlikte 1457 sayılı Kanun’un 14.maddesinde sayılan hallerin gerçekleşmesi sebebiyle iş akdinin feshedilmesi durumunda işçinin kıdem tazminatı hakkı doğar.

4857 sayılı İş Kanunun 120. maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olup işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanacaktır. 1475 sayılı Kanunun 14. maddesine göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanacaktır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Mezkur maddenin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanunun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması,........

© Hukuki Haber