menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Bir Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme (TCK 136/1) Suçuna Kısa Bir Bakış

14 5
20.05.2025

Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Bir Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap, İkinci Kısım, Dokuzuncu Bölüm içerisinde Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar başlığı altında 136. maddesinde düzenlenmiştir.

5237 sayılı TCK’nın “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” kenar başlıklı 136. maddesi şu şekildedir:

Madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek:17/10/2019-7188/17 md.) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır.

Anayasa’mızın “Özel hayatın gizliliği” kenar başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında; Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.” hükmü amirdir. Aynı maddeye 13/05/2010 tarih ve 27580 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle; "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” biçimindeki üçüncü fıkra eklenmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Özel ve aile hayatına saygı hakkı" başlıklı 8. maddesi şu şekildedir;

1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.

2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.

Kişisel verilerin korunmasında ülkemiz için temel kanun, 07/04/2016 tarih ve 29677 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’dur. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde "Kişisel veri: Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder." şeklinde tanım yapılmıştır. Maddenin gerekçesinde ise; "Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, aynı zamanda kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler de kişisel veridir. Bir kişinin belirli veya belirlenebilir olması, mevcut verilerin herhangi bir şekilde bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmesi suretiyle, o kişinin tanımlanabilir hale getirilmesini ifade eder. Yani verilerin; kişinin fiziksel, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini ifade eden somut bir içerik taşıması veya kimlik, vergi, sigorta numarası gibi herhangi bir kayıtla ilişkilendirilmesi sonucunda kişinin belirlenmesini sağlayan tüm hâlleri kapsar. İsim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi veriler dolaylı da olsa kişiyi belirlenebilir kılabilme özellikleri nedeniyle kişisel verilerdir." açıklamasına yer verilmiştir.

Kimliği belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü kişisel verinin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi, 5237 sayılı TCK'nın 136/1. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır. Suçun mağduru, kişisel verisi hukuka aykırı olarak bir başkasına verilen, yayılan veya ele geçirilen gerçek kişidir (Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 17/02/2025 tarih ve 2023/6351 Esas, 2025/1621 Karar sayılı kararı). TCK'nın 136. maddesinde yaptırım altına alınan suç, seçimlik hareketli bir suç olup hukuka aykırı olarak kişisel verilerin başkasına verilmesi, kişisel verilerin yayılması veya kişisel verilerin ele geçirilmesi şeklindeki seçimlik hareketlerin birinin gerçekleştirilmesiyle suç işlenmiş olacaktır.

Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Bir Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Buna göre failin, mağdura ait kişisel verileri bir başkasına verdiğini, yaydığını veya ele geçirdiğini bilerek ve isteyerek hareket etmiş olması, suçun oluşması için yeterlidir. Kanun’da suçun işlenmesi esnasında herhangi bir saik, amaç veya maksatla hareket edilmiş olması aranmadığı için, bu suç genel kast ile işlenebilen bir suçtur, ayrıca bir özel kastın varlığı aranmaz (Yargıtay CGK 21/06/2023 tarih ve 2021/384 Esas, 2023/367 Karar sayılı ilamı).

Yine bu suçta herhangi bir neticenin gerçekleşmesi aranmadığından maddede sayılan seçimlik hareketlerin yapılmasıyla suç oluşacaktır. Bu açıdan TCK'nın 136. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme soyut bir tehlike suçudur (Yargıtay CGK 21/06/2023 tarih ve 2021/384 Esas, 2023/367 Karar sayılı ilamı).

Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Bir Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme Suçunda Öngörülen Yaptırım

5237 sayılı TCK’nın 136/1 maddesinin ilk hâli, “Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şekilde iken 06/03/2014 tarih ve 28933 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle suçun cezasının alt sınırı “iki yıla” çıkartılmış. Buna göre Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Bir Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme suçu için 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası........

© Hukuki Haber