Avukat Sayısındaki Muazzam Artış
Günümüzde hemen herkes ve her meslektaş, avukat sayısındaki muazzam artıştan bahsetmekte ve yakınmaktadır. Cumhuriyetin başında açılan fakültelerin zamanın ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen yüksek kontenjanları ile yeni açılan birçok fakülteler birleştiğinde her sene binlerce mezun ortaya çıktı.
Rakamlara baktığımızda durumun vahameti ortaya çıkmaktadır:
Tarih
Türkiye Nüfusu
Avukat Sayısı
Nüfus/Avukat Oranı
31.12.2013
76.667.864
81.554
940
31.12.2023
85.372.377
185.749
459
Görüleceği gibi, 10 yılda avukat sayısı 0’ün üzerinde artış göstermiştir. 31.12.2024 tarihinde ise avukat sayısı 199.142’dir. Yani yalnızca 1 yılda, 13.393 kişi ruhsat almıştır.
Şu anki sayılara göre avukat sayısı ortalama her yıl 10.000 kişi artsa dahi yıllık %5’lik bir artış söz konusu olacaktır. Buna göre 10 yıl sonra avukat sayısı 300.000 olacak ve P’lik bir artış gerçekleşebilecektir.
Geçmiş 10 yıllık verilere göre, bir avukat başına düşen kişi sayısı, buna paralel olarak yarısına kadar düşmüştür.
Diğer ülkelerle bu rakamlara baktığımızda; ABD’de 270, Almanya’da 525, İngiltere’de 490, İtalya’da 454, İsviçre’de 1032, Avusturya’da 1751’dir.
Geçmiş 10 yılda nüfus artışı ise ’dir. Gelecek 10 yılda nüfusun artması halinde 94 milyonluk bir nüfus söz konusu olacak. Buna göre nüfus/avukat oranı 313 olacaktır.
Avukat sayısının nüfusa göre olağanüstü artması, mesleğin ifasını da olağanüstü zor hale getirmektedir. Buna göre, her geçen gün işçi avukat sayısı artmakta, bu işçi avukatların maaşları, reel anlamda kayba uğramaktadır.
Belirli bir süre çalıştıktan sonra dahi bir avukatın, özellikle büyük şehirlerde kendi bürosunu açması hayale dönüşmektedir. Zira büyükşehirlerde bir avukata düşen kişi sayısına (nüfus/avukat) baktığımızda; İstanbul’da 231, Ankara’da 214, İzmir’de 325’tir. Mesleğe yeni başlayanların çoğunluğunun da bu illerde başlayacağı düşünüldüğünde durumun daha da kötüleşeceğini tahmin etmek zor değil.
Herhalde bu yoldan çıkışın iki yolu görünmektedir: öncelikle avukatların büyükşehirlerden uzaklaşması. Örneğin Çanakkale’de bir avukata düşen kişi sayısı 657, Edirne’de 619, Manisa’da 839’dur. Çoğu diğer şehirde de oranlar, büyükşehirlere göre oldukça makuldür.
Diğer yol ise kuşkusuz mezun sayısını azaltmak ve eleme yoluyla her sene mesleğe başlayan avukat sayısını düşürmektir.
Fakat hangi yol izlenirse izlensin bu yazının gösterdiği verilerden çıkan tek sonuç şudur: her bir avukata düşen kişi sayısı sürekli olarak azalacak ve mesleğin ifası her geçen gün daha zor hale gelecektir.
Bunun bir sonucu da avukatlar arasındaki rekabettir. Rekabet, olumsuz anlamda meslektaş dayanışmasını etkileyecek ve iş almak için insanları farklı noktalara (reklam vs.) itecektir. Olumlu anlamda ise belirli hukuk alanlarında uzmanlaşmayı sağlayacaktır ki bunun gerekli olduğu kanısındayız.
Av. İbrahim Burak ŞEN
---***---
MÜDAFİLİK UYGULAMASININ ELEŞTİRİSİ VE ÖNERİLERİMİZ
(Ceza Davalarının Mutlaka Ceza Avukatları Tarafından Yürütülmesi Gerektiği Hakkında)
1. Uygulamamız
Türk Hukuku uygulamasında avukatlar, her türlü davada görev alabilmektedir. Avukat, o davaya veya işe ilişkin herhangi bir uzmanlığı bulunmasa da her türlü görevi üstlenebilmektedir. Bu durum ise uygulamamızda çok fazla soruna neden olmaktadır.
Öncelikle, herkesin şikayet ettiği bir konu olarak avukat sayısını ele alalım. 31.12.2023, TBB verilerine göre Türkiye’de avukat sayısı 185.749’dur. Bir önceki sene ise 174.533’tü. Buna göre 10.000 avukat her sene ruhsat almaktadır.
Bir mukayese yapmak amacıyla aşağıdaki tabloya yer veriyoruz.
Tarih - 31.12.2013
Türkiye Nüfusu - 76.667.864
Avukat Sayısı - 81.554
Nüfus/Avukat Sayısı - 940
------------------
Tarih - 31.12.2023
Türkiye Nüfusu - 85.372.377
Avukat Sayısı - 185.749
Nüfus/Avukat Sayısı - 459
Görüleceği gibi, 10 yılda avukat sayısı 2 katına çıkmıştır. Bir avukat başına düşen nüfus sayısı ise buna paralel olarak yarısına kadar düşmüştür. Diğer ülkelerle bu rakamlara baktığımızda; ABD’de 270, Almanya’da 525, İngiltere’de 490, İtalya’da 454, İsviçre’de 1032, Avusturya’da 1751’dir. Görüleceği gibi her ülkenin yapısına göre bu sayılar oldukça değişebilmektedir. Ancak ülkemizde özellikle son 10 yıllık veriler incelendiğinde ne kadar plansız ve programsız bir şekilde hareket edildiği ve mesleğin hiçbir şekilde mantık kurallarına göre düzenlenmediği görülmektedir. Böyle giderse diğer tüm ülkelerden daha aşağıda bir sayıyı, çok yakın bir zamanda görmemiz işten dahi değildir. Bunun mesleğe vereceği zararı hesaplamak da mümkün olmamaktadır.
Tüm bunlara karşılık, mesleğimizde hiçbir düzenleme yapılmamaktadır. Örneğin, bu artış karşısında mesleğin başındaki yeni avukatın, başka bir avukatın yanında işe başlaması gerçeği karşısında, bu alanda bir düzenleme yapılmamış; avukatlar, asgari ücrete dahi katlanmak zorunda........
© Hukuki Haber
