Rızaen Teslim Tutanağıyla Ele Geçirilen Delillerin Hükme Esas Alınması Sorunu
- Değerli meslektaşlarım, özellikle uyuşturucu madde ticaretine ilişkin suçlar ve Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlarda; rızaen teslim tutanağıyla ele geçirilen delillere istinat edilerek, İlk Derece Mahkemeleri tarafından mahkumiyet hükümleri kurulmaktadır.
Kolluk kuvvetlerinin bu uygulaması ve mahkemelerin işbu uygulamaya karşı töleransı; tam bir ceza hukuku garabetidir. Şöyle ki;
1. Adli arama kararı olmaksızın, rızaen teslim tutanağıyla ele geçirilen delillere istinat edilerek mahkumiyet hükümleri kurulması bir yargı itiyatı haline gelmiştir.
Bu uygulama hukuk devleti değil, ancak polis devletlerinde rastlanabilecek bir uygulamadır.
Neyse ki, Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihatlarıyla; rızaen teslim hukuksuzluğunun bir nebze önüne geçilmeye çalışılmıştır.
Halen birçoğumuzun dosyalarında, kanayan yara halinde bulunan bu husus hukuka mutlak aykırı sayılmalıdır.
Kaldı ki, rızaen teslim tutanağıyla ele geçirilen delillerin, mahkumiyet hükmüne tek başına esas alınması; gerek CMK gerek Ceza Muhakememizin özüne mutlak surette aykırıdır.
- Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 21.06.2023 tarihli ve 2022/3830 E., 2023/5837 K. sayılı kararında özetle :
“Sanığın adli arama kararını gerektiren olayda adli arama kararı olmadığı hâlde suç baskısı altında üzerindeki uyuşturucu maddeyi kamu görevlilerine teslim etmesi gerçek anlamda rızaen teslim sayılmaz ve elde edilen deliller hükme esas alınamayacağından sanığın beraatine karar verilmesi gerekir.”
2. Suç baskısı ve kamu gücüyle karşı karşıya kalan vatandaş, tabii ki cebindeki suç unsurunu teslim edecektir.
Şüphe üzerine durdurulan sanıkların, kaba üst yoklamasında ele geçirilemeyecek maddelerin rızaen teslim tutanağıyla ele geçirilmesi de pozitif hukuk açısından; büyük bir sorun teşkil etmektedir.
Yargıtay’ın bu konuda da oldukça olumlu kararları bulunmaktadır.
- Ceza Genel Kurulu 2018/433 E. , 2021/213 K. Sayılı İlamında Özetle :........
© Hukuki Haber
