SOSYAL MEDYA ADALETİ
Günümüzde akıllı cihazlara erişim imkanı olan her vatandaşın sosyal medya aktörü olması kaçınılmaz bir gerçektir. Dünya üzerinde yer alan birçok ülkenin milli servetinden daha fazla sermayeye, maddi güce sahip olan sosyal medya platformları dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya sahiptir. Ülkemizde özellikle X, İnstagram, TİKTOK, Facebook vb. sosyal medya platformlarının milyonlarca kullanıcısı bulunmakta ve her gün, her dakika, her saniye kullanıcılar bir konu hakkında görüşünü, duruşunu, eleştirisini, öfkesini, isteğini ve kendi iç dünyasında kurmuş olduğu mahkemenin sonucunu takipçileriyle paylaşmaktadır.
Yapılan paylaşımlar kimi zaman kişinin adını gizleme ihtiyacı duymadığı hesaplardan kimi zamanda anonim hesaplar üzerinden yapılmakta ve paylaştığı anda hitap ettiği takipçi sayısına bağlı olarak binlerce etkileşim almaktadır. Bunun doğal sonucu olarak herhangi bir topluluğa hitap eden ve/veya kitleyi hedef alan hesaplar sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanarak legal ve/veya illegal amaçlarına ulaşabilmek, gerektiği zamanda düşüncelerini empoze edebilmek, kitleyi yönlendirebilmek için çaba sarf etmektedir.
Hedeflenen kitleye ulaşabilmenin çok kolay ve masrafsız olması sebebiyle sosyal medyanın bu gücü yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal medya aktörü olmanın kolay ve masrafsız olması, ülkemiz özelinde sosyal medyanın önem arz ettiği yerlerden birisinin de toplumsal olaylara karşı insanların kendi iç dünyasında kurmuş olduğu mahkemenin sonuçlarını takipçileri ile özgürce (!) paylaşmalarına sebebiyet vermektedir. Örnek olarak, güncelliğini hala koruyan Marmaray’da yaşanan ve bir kişinin burnunda kırık meydana gelecek şekilde yaralanmasına sebebiyet veren talihsiz hadisede sosyal medyanın gücünü kullanan toplum adaletinin tabiri caizse topal bir hüküm verdiği gösterilebilir.
MARMARAY HADİSESİNDE SOSYAL MEDYA MAHKEMESİNİN........© Hukuki Haber
