Gerçek Olmayan ve Kayda Konu İşlemlerle İlgili Bulunmayan Kişiler Adına Hesap Açma Suçları
213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)un 359/1a maddesine göre kaçakçılık suçu olarak tanımlanan bir başka eylem ise, vergi kanunlarına göre tutulan defter ve kayıtlarda gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmaktır.
Günümüzde karşılaştığımız gibi gerçekte var olmayan ölmüş kişiler üzerine hesap açmaktaki kasıt, kayıtlar veya defterler üzerinden sahte olarak alacak veya borç ilişkisi yaratmaktır. Suça konu seçimlilik hareketler iki şekilde gerçekleştirilmektedir. İlkinde adına hesap açılan kişi bir gerçek değildir, ikincisinde kişi gerçekte vardır ancak yasal defterlere kaydedilen işlemlerle ilgisi yoktur.[1] Gerçekte var olmayan kişi ölmüş veya hayali bir kişi olabilir.[2] Gerçek olmayan kişiler adına hesap açılmasının amaçlarından birisi, gelirin kayıt dışı bırakılması amacıyla kendi yakınları ve güvendiği kişiler adına hesap açılmasıdır.[3]
Gerçekte olmayan (hayal ürünü) bir kişiyi var ve yaşıyor gibi gösterip uydurma adlarla hesaplar açılabileceği gibi, gerçekte var olan fakat yasal deftere kaydedilen işlemlerle hiç ilgili bulunmayanlar adına da hesaplar açılabilir. Bütün bunlarla yapılmak istenen şey, işlemlerle ilgili bazı hususların gizlenmesidir. Hareketin özünde hile bulunur. İşletmedeki işlemlerin gerçek yüzünün gizlenmesi vergi saikli olabileceği gibi, vergi dışı saikli de olabilir.[4]
Suçun oluşması için ön koşul hesabın kanuni defterlerde açılmasıdır. Dolayısıyla, Vergi Usul Kanununun öngördüğü defterler dışındaki defterlere yapılacak kayıtlar suç oluşturmayacaktır.
Bu eylem tipinde iki durum söz konusudur. İlki hesap açılan şahsın hayal ürünü olup gerçekten olmayan bir şahsın olması, ikincisi gerçekten böyle bir şahsın bulunup bu şahsın konu işlemle ilgisinin bulunmamasıdır. Bu eylemin oluşması için hesabın kanuni defterlerde açılması gerekir. Bu itibar ile Vergi Usul Kanununca tutulması zorunlu olmayan defterlerle, elektronik ortamda ihtiyari olarak oluşturulan kayıtlar üzerinde eylemin icra edilmesi suç oluşturmayacaktır[5].
Doktrinde bu eylemin bir önceki başlık altında incelenen “hesap ve muhasebe hileleri yapmak suçu kapsamında kabul edip cezalandırılma olanağı bulunduğu, bu nedenle ayrıca düzenlenmesine gerek bulunmadığı,”[6] bunun yasama tekniği açısından yerinde olmadığı, ancak yasa koyucunun, sıkça kullanılan muhasebe hilelerini ayrıca düzenlemeye ihtiyaç duyduğu belirtilirken,[7] öte yandan gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açmak fiilin muhasebe hilesi yapmanın bir çeşidi olmanın dışında “suçun unsuru” olarak belirlenmesi, normun açıklığı açısından isabetli bulunmuştur.[8]
Bize göre de, muhasebe ilkelerine aykırı şekilde gerçek dışı atılan kayıtları muhasebe ve kayıt hilesi dışında mütalaa etmek için bir gerekçe bulunmamaktadır. Bahsi geçen yasa dışı eylem, amacı ne olursa olsun, evrensel muhasebe ilkelerine aykırı, açık ve kasti bir muhasebe ve kayıt hilesidir. Eylem, bilerek ve isteyerek bu kayıtların atılması ile teşekkül etmektedir.
Vergi yasalarımızda kanun koyucu bazen bazı olguları genel kuralın dışında özel olarak........
© Hukuki Haber
