menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Plüton transitleri ve kadın: Yeraltının çağrısı, bedenin döngüleri ve dönüşümün gücü

10 0
03.10.2025

Plüton transitleri ve kadın: Yeraltının çağrısı, bedenin döngüleri ve dönüşümün gücü

Persephone önce Kore idi. Çiçeklerin arasında koşan, annesinin himayesinde yaşayan, masumiyetin ta kendisi, bir çocuktu. Onun dünyası yalnızca bereket ve bahar kokuyordu. Ne kanı tanıyordu ne kaybı ne de gölgenin ağırlığını. Ama mitler bize maalesef hiçbir masumiyet gölgeye değmeden süremeyeceğini hatırlatırlar.


Bir gün toprak yarıldı. Hades onu yeraltına çekti. Kaçırıldı, rızası yoktu, masumiyeti bir daha geri dönmemek üzere sona erdi. Bu yalnızca bir mit değil, kadının ergenlikle birlikte yaşadığı ilk kaybın arketipsel ifadesidir. Regl ile gelen kan, sancı ve kayıp, çocukluğun bitişini ilan eder. Aynı zamanda patriyarkanın kadınlığı kendi iradesi dışında gölgeye sürmesinin de sembolüdür. Kadın, biyolojisi ve toplumsal düzen tarafından aynı anda yeraltına çağrılır.


Ama hikâye burada sonlanmaz. Persephone zamanla kurbandan kraliçeliğe yükselir. İki dünyanın arasında gidip gelir. Yeryüzüne baharı getirir, yeraltında ölümün efendisi olur. Kayıp/yas bilgeliğe dönüşür, bastırılma güce evrilir. İşte kadınlığın tarihi boyunca yeniden yeniden yaşadığı dönüşüm budur.


Plüton transitleri


Plüton transitleri bu mitin gökyüzündeki yankısıdır. Plüton haritada hangi eve dokunursa, orada kayıp yaşanır, maskeler düşer, kontrol elimizden kayar. Bu transitler yavaş ilerler, yıllara yayılır, bir dönemin kapısını kapatıp yenisini açar. Birey için etkisini hissetmemek kaçınılmazdır çünkü Plüton bir jenerasyon gezegenidir. Göksel döngüsü kişisel iradeyi aşar. Tıpkı Persephone'nin kendi isteği olmadan kaçırılması gibi, Plüton transitinde de insan iradesinin ötesinde bir güç devreye girer.


Kadınlar bu deneyime görece daha aşinadır. Çünkü beden her ay küçük bir Plüton........

© HTHayat