Deprem astrolojisi: Türkiye Dünya ve sarsıntılı dönemeçler
Bu metin astrolojik bir tahmin çalışmasıdır. Bilimsel geçerliliği bulunmaz. Geleceğe dair öngörüler spekülatiftir. Hiç kimseyi korkutmak ya da yönlendirmek amacı taşımaz. Burada yalnızca astrolojik sembollere dayalı bir değerlendirme yapılmaktadır.
Depremler jeolojik olaylardır. Kesin öngörüler yalnızca yerbilimlerinin yöntemleriyle yapılabilir. Astrolojik analiz ise farklı bir zeminde çalışır. Gökyüzü hareketleri ile tarihsel olaylar arasındaki sembolik paralellikleri inceler. Bu yöntem hem istatistiksel gözlemleri hem de astrolojik modelleri bir araya getirir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş haritası ve İstanbul'un Bizans dönemi kuruluş haritası bu çalışmanın referans noktalarıdır. İstanbul için çıkarılan haritada 7° Aslan Ay, 24° Aslan Satürn, 22° Akrep Neptün ve 19° Boğa Güneş sabit burçlarda yerleşmiştir. Bu sabit yoğunluğu, tutulmalar ve Uranüs'ün sabit burç transitleri açısından şehri özellikle kırılgan kılar. Dolayısıyla yukarıda sayılan kritik dereceler İstanbul haritasıyla örtüştüğünde risk artar.
1766 İstanbul Depremi: Ay Akrep, Jüpiter Aslan, Mars Kova, Merkür 13° Boğa'da durağan. Sabitlerde Grand Cross oluşmuştu.
1939 Erzincan: Uranüs Boğa orta derecelerde, Plüton ve Satürn'le sert açılar. Dolunay eşlik ediyordu.
1999 İzmit: Uranüs 14° Kova'da, Satürn Boğa'da, Mars Akrep'te; sabitlerde Büyük Kare. Tutulma mevsiminin hemen ardından.
2023 Kahramanmaraş: Uranüs 15° Boğa'da, Dolunay T-kare ile Uranüs'ü tetikledi. Öncesindeki Ay tutulması Uranüs kavuşumlu ve Satürn T-kareliydi.
Sonuç: Uranüs sabit orta derecelerdeyken ve tutulmalar bu noktaları vurduğunda, tarihsel olarak Türkiye büyük sarsıntılar yaşamış.
Uranüs, İstanbul'un Plüton'unu 2027'ye kadar kareleyecek. Transit Plüton ise İstanbul'un Ayı'nın tam karşısında bulunuyor. Bu nedenle İstanbul için riskli bir döneme girildiği açık. İncelemeler özellikle 2027, 2028, 2029 ve 2032 yıllarının bazı dönemlerinde İstanbul haritasının güçlü biçimde aktive olduğunu gösteriyor.
Bu yazıda deprem sembollerini üç unsuru birlikte değerlendiriyorum; değişen gökyüzü, Türkiye haritası ve İstanbul haritası. Öngörülen tarihler farklı yerlerde farklı doğa olaylarını da işaret edebilir. Ancak tüm faktörleri elense bile, 2027 baharından itibaren İstanbul haritasının nadir ve ağır transitlerle sınanacağı gerçeği değişmiyor.
23 Nisan 2025 saat 12.49'da İstanbul'da 6.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Uzun yıllardan sonra yaşanan bu ilk büyük sarsıntıda Uranüs Algol üzerinde ve natal Güneş ile uzaklaşan orb kavuşumdaydı. Mars 2° Aslan'da İstanbul'un Ayı ile birleşti. Satürn 27° Balık konumundaydı. Transit Ay ise Plüton'un üzerindeydi.
2 Ekim 2025 saat 14.55'te hafif ve kısa bir sarsıntı daha yaşandı. O sırada transit Ay Plüton ile birleşti. Satürn yine Nisan'daki gibi 27° Balık konumundaydı.
2025'te İstanbul'da gerçekleşen iki depremde aynı nokta aktive oldu: 27° Balık. Bu derece kritik kabul edilen derecelerden biridir.
13 ile 25 Ocak 2026 arasında Satürn tekrar 27° Balık konumuna gelecek. Türkiye haritası zaten uzun süredir Neptün ve Satürn'ün sert etkileri altında. Transit Uranüs Türkiye'nin Ay burcu olan İkizler'e ve on ikinci evine ilerlemekte. Transit Satürn ve Neptün 29° Balık konumundan 29° İkizler'deki Ay ile kare açı yaparak 20 Şubat'ta birleşecek. Aynı dönemde Uranüs natal Jüpiter'e karşıt, Plüton ise natal Güneş'i kareleyecektir. Bu tablo birikmiş enerjinin açığa çıkabileceğini gösteriyor.
Dönemleri en yüksek 5 skor üzerinden değerlendiriyorum.
Hafif/orta. Güneş 9° Akrep, Mars Akrep'in 28°'sinden Uranüs'e karşıt. Ay Satürn Neptün Balık'ta birleşiyor (Neptün 29°).
5 Kasım Süper Ay.
4 Aralık Süper Ay.
Skor 3.
Çok şiddetli. Tutulma ayı. Kova'da stellium. Mars–Plüton kavuşumu.
Mars Güneş'le birleşip sonra Uranüs'e kare yapacak. Kritik dereceler 9 15 19 27 29.
Yukarıda belirttiğim en önemli deprem göstergeleri bu dönemde bir araya geliyor. 2026 Ingress haritada depremden emin olamasam da bu dönemdeki sabit burçlardaki........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein