İmamoğlu davası Türkiye için bir fırsat
Dünyanın birçok ülkesinde mahkemeler artık birer televizyon stüdyosu gibi çalışıyor. ABD’de ceza davaları canlı yayınlanıyor, İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin duruşmalarını evde çay içerken izleyebiliyorsunuz. Brezilya’da ise yargıçlar birbirleriyle tartışırken bile kameralar açık. Öyle ki, dünyada Brezilya'daki kadar şeffaf başka bir anayasa mahkemesi yok.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, AİHM, Kanada Yüksek Mahkemesi hepsi canlı yayınlanıyor.
Hepsinin ortak noktası şu; Halk adına karar veren yargı, halka görünerek karar veriyor.
Peki Türkiye’de?
En çok merak edilen, en çok konuşulan, sonucu milyonlarca insanı doğrudan etkileyecek İmamoğlu davası halka kapalı.
Kamerasız.
Kayıtsız.
Karanlıkta.
Sanki yargılamayı değil, bir sır odasını koruyorlar.
Eğer bir davada en küçük bir siyasi etki ihtimali varsa, toplum bu davayı “duymak” değil, “görmek” ister. Çünkü adalet, kamuya açık bir davranıştır.
İmamoğlu davası işte tam da böyle bir dava.
Halk tarafından seçilmiş bir belediye başkanının siyasi geleceği........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein