menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okul ve nafaka zulmü!

35 1
07.03.2025

“Hava aydınlanmadan çıkıp, güneş battıktan sonra eve dönüyorlar. Haftada 36 saat ders görüyorlar. Okula mahkûmiyet bitmeden gençlerin hayata hazırlanması çok zor!”

Bu ifadeler zaman zaman aynı minvalde görüşlerini duyduğumuz Milli Eğitim Bakanı’nın danışmanlarından eğitimci, sosyolog İpek Coşkun Armağan’a ait.

Eğitimin süresi.. Yöntemi.. Hedefleri sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde tartışma konusu.
Ancak “MAHKUMİYET” diye nitelenmesi herhalde bize mahsus.
Diyor ki hanımefendi:
“Türkiye’de lise eğitim programı da üniversite eğitim programları da fazlasıyla kalabalık. Haftada 36 saat (en az) derse giren bir gençten yenilikçi olmasını ve eleştirel düşünmesini beklememiz gerçekçi değil. Hele sorumluluk almasını ummamız hiç makul değil. Bu kadar çok sayıda ders ve ders saati insanı ancak hayattan ve gerçeklikten uzaklaştırır. Lise eğitiminde de üniversite eğitiminde de gençler için sadeleşmeye ve eğitimi hayata yakınlaştırmaya ihtiyacımız var. Bu kadar uzun yıllar ve eğitim süreleri ile hayata ve hatta kendimize yabancılaşmamız işten bile değil.”

Gerçi çocukların daha hava aydınlanmadan evden çıkmalarını eleştirmekte haklı. Haklı da, muhatabı Erdoğan’ın kendisi.

Onun dışında sıraladıklarına bakınca; belli ki her şeyi biliyor bakan danışmanı! Ama yanlış biliyor. Bilim, felsefe, tartışarak öğrenme ile hayata yabancılaşacağımızı iddia edip, “anlamadan ezbere” dayanan dini eğitimi savunanlar kampında görev yapıyor.

O kampın “sesi” diyebileceğimiz Erdoğan yanlısı medya da isyanı arşa çıkartıyor. Örneğin Türkiye Gazetesi “EĞİTİM ZULÜM OLMASIN” başlığını atıyor.

Zulüm mü!!! 4 4 4 yetmemiş anlaşılan.. Kaç sene daha keserlerse kardır diye sağdan soldan koçbaşları ile gedik açmaya........

© HalkTV