Esila'ya özgürlük!
Öyle şaşırmıştık ki sardunya tutuklanınca.
Can Yücel’in şiirinden öğrenmiştik.
Yeni Türkü “ağıt” yakınca da dilden dile dolaştırmıştık.
İkindiyin saat beşte
Başgardiyan Rıza başta
Karalar bastı koğuşa
Ikindiyin saat beşte
Seyre durduk tantanayı
Tutuklayıp sardunyayı
Attılar dipkapalıya
İkindiyin saat beşte
Yataklık etmiş zaar
Suçu tevatür ve esrar
Elbet bir kızıllığı var
İkindiyin saat beşte
Dirlik düzenlik kurtulur,
Müdür koltuğa kurulur
Çiçek demire vurulur
İkindiyin saat beşte
Canların gözü yaşta,
Aklı idamlık yoldaşta,
Yeşil ölümle dalaşta
İkindiyin saat beşte
Can YÜCEL
*. *. *
12 Mart 1971 muhtırasının.. Aslında darbesinin hatırasıdır şiir.
Akla ziyan iddialarla, aklınıza gelmeyecek isimlerin tutuklandığı.. Tarihin yüz karası.. Hepimizin idamlık yoldaşları düşünüp delirdiği bir sürecin hatırası.
Sonra devir değişti. 12 Eylül ve Demokrasi geldi!! Hakiki darbeyle tanıştık. Falan.. Cezaevleri doldu taştı.
Sonra devir yine değişti.. Bu kez demokrasi havarisi Erdoğan ile özgürleştik. Artık -bırakın sardunyaların tutuklanmasını- yeşilin, çiçeğin, gökyüzünün unutulduğu günlerdeydik.
Hayatımıza F tipi, yani en yüksek güvenlikli model olarak giren Silivri ve benzeri cezaevleri günlerinde..
İnsan olduğunuzu unutturmaya çalıştıkları yerlerdi.
Başına gelecekleri bildiği halde kaçmamış.. Çantasını hazırlayıp polisin evini kuşatıp basacağı Şafak vaktini bekleyen insanların “AMAN KAÇMASIN” diye “tek başına” beton kutuya kondukları yerler..
Esila........© HalkTV
