menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan’a Göre Yok Hükmündeyiz!!

35 1
26.05.2025

ABD’de NIGGER yani bizim dildeki karşılığıyla ZENCİ’den bugünün SİYAHİ vatandaşına ne çok zaman geçti.. Ne çok acı çekildi.

Sadece kendi ülkelerinde değil, Amerikalılar dünyanın pek çok yerinde insanları aşağılayan ifadeleri özellikle kullandı. Mesela Vietnam Savaşı sırasında Amerikalılara karşı savaşanlar için VİETCONG tanımı kullanılıyordu. Vietnam komünistleri karşılığı..
Herhalde şaşırmayacaksınızdır.. Tanım çok tanıdık bir kurum, Birleşik Devletler Enformasyon Ajansı tarafından üretilmişti. Kim bilir kaç uzmanın katıldığı, kaç saat beyin fırtınası yaşanan toplantılarda..
Dil konuşmak, iletişim kurmak, yani anlaşmak için vardır. Oysa iktidarların elinde zehirlenir ve ölümcül bir silaha dönüşür.
Güya barışa giden yolda her gün yeni bir örnekle karşılaşıyoruz.
En son Cumhurbaşkanı baş danışmanlarından Mehmet Uçum gündemi ısıttı:
"Eğer şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü gibi statülere sahip kimi kişiler siyasi tutsak olarak görülürse aslında bunların bu statülerden kaynaklanan hakları da inkar edilmiş olur.”
Ekrem İmamoğlu ne? Selahattin Demirtaş’ın durumunu nasıl izah edeceğiz? Kayyum uygulamalarını nereye oturtacağız?

Saray elitleri “barışsa biz getiririz.. susun oturun” diyor. Her tarafından kibir akan cümlelerle hem Kürt siyasetçileri hem de başta CHP, muhalefeti aşağılıyor.

DEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın bu tutuma yanıtı, yol haritasında nerede olduğumuzu anlatması açısından öğretici:
“ En başta iktidarı ve ona yakın medya kuruluşlarını dil konusunda bir samimiyete bir ciddiyete davet ettiğimi Diyarbakır’dan belirtmek istiyorum. Siz de izliyorsunuz. Karaktersiz, karakteri küçük kimi insanlar yüzeysel, irrite edici, rahatsız edici dil kullanıyor. Biz bu dili reddediyoruz. Bu küçük karakterli insanlarla Türkiye'nin 100 yıllık toplumsal barışı konuşulur, tartışılır mı? Neymiş? Siyasi tutsak demeyecekmişiz. Ne diyeceğiz? Eşya adıyla çağırılır. Danışmana danışman diyoruz. Selahattin Demirtaş'a Figen Yüksekdağ’a da siyasi tutsak diyoruz. Sanki hukuk var. Sanki insanlar düşüncelerinden inançlarından dolayı içeride değil sanki demokrasi var. Siyasi tutsak demeyecekmişiz. Bir taraftan da haklı aslında. Siyasi rehine mi diyelim o zaman? Bu dilden bir an önce vazgeçilmelidir.”

*. *. *
Bu konuyu, DEM ve asıl PKK ile barış adına (güya) yola çıktıkları için ele aldım.
AKP’ye karşı üç kere seçim kazanmış İmamoğlu........

© HalkTV