menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Boş koltuk!

53 0
24.06.2025

Fatih Altaylı’nın boş koltuğunu ben de izledim. Zaten okumuş olduğum cezaevi mektubunu bir de “dış ses” Emre’den dinledim. O sırada bir yandan da gözüm izleyici sayacındaydı. Sayı 300 bini aştığında ayrıldım. Yazıya oturdum.
Ama ne yazacağımı bilmiyorum.
Fatih’in tutuklanması öylesine “her şeye aykırı” ki, neresinden tutup nesini eleştireceksiniz!
Düşünün.. Tutuklama gerekçesi cumhurbaşkanını tehdit etmek. Nasıl? Sözle.
Gerçi konuşmasının bütününe ve azıcık insafla iddiaya baktığınızda, konuyu çözüyorsunuz.. Fatih’in sandıktan, yani sınırlı kusurlu da olsa demokrasiden bahsettiğini anlıyorsunuz.
Ancak.. Velev ki bir şeyler söyledi.
Sevgili Mehmet Y, Yılmaz’ın t24’te bugünkü yazısının başlığındaki gibi
“Sözle ‘fiili saldırı’ nasıl oluyor?”
Mehmet kendi sorusunu şöyle yanıtlıyor
“Konuşarak bir T.C. vatandaşını rencide edecek eylemde bulunuyorsanız, bu fiili saldırı değildir. Konuşmasında kullandığı bazı kelimeler nedeniyle bir kişiyi “fiili saldırı” ile suçluyorsanız, suç uyduruyorsunuzdur. Kanunun çizdiği sınırın dışına çıkıp, kendi kafanıza göre bir kanun yaratıyorsunuz anlamına gelir…”
Diyor ama yanılıyor. Ben yıllar önce Medya Mahallesi’nde kanıtladım.
Aldım bir a4 kâğıt. Pek acemice de olsa bir uçak yaptım. Yanımdaki konuğa fırlattım.
Uçak konuğa değdi mi, değdi. Yani fiili bir durum var mıydı, vardı. Amaç da saldırı mıydı, saldırıydı.
O sırada konu, tam da böyle bir iddia ile cezaevinde yatmakta olan Mümtazer Türköne’ydi.
O da yazmak suretiyle fiili saldırıda bulunduğu için içerdeydi.
Kime saldırdığını söylemeye gerek yok herhalde.
Bu ülkede diktatörlüğün olmadığını, bu sözcüğü telaffuz ettiğiniz anda elinde gözaltı........

© HalkTV