Apo vs İmamoğlu
Biri İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı. 100 küsur gündür tutuklu ama iddianamesi hala ortada yok. Resimleri, afişleri yasak.
Diğeri çeyrek yüzyıldır, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla İmralı’da yatıyor. En son yardımcılarıyla birlikte videosunu izledik. PKK’ya talimat veriyordu.
“YENİ TÜRKİYE” böyle bir şey işte! “Olmaz” denilen… Gerçekte de olmaması gerekenlerin peş peşe vizyona sokulduğu bir “dönüşüm” filmi.
Üstelik bunun bir de sonrası var.
Mesela Öcalan “umut hakkı” diye, milletin ruhu duymadan ev hapsine çıkarılabilir.
İmamoğlu ise, hemen herkesin ortak kanaatine göre, Erdoğan Saray’da oturduğu sürece Silivri’den çıkamaz. Çıkartılmaz.
Osman Kavala’yı hatırlamak yeter. Gezi davasından beraat edip tam tahliye olacakken kapıda yeniden tutuklanmıştı. Sonra da beraat ettiği konuda müebbet hapis cezası almıştı.
*. *. *
Farkındayım, hukuk, yargı konuşmanın artık hiçbir anlamı yok. Kimin neden “içerde” olduğunu, kimlerin de “dışarda” korunduğunu biliyoruz.
Ertuğrul Özkök’ün bugünkü yazısı çok çarpıcı bir örnek. Zira yazısının başrolünde daha düne kadar medyanın kontrolünü elinde tutan Fahrettin Altun var.
Diyor ki Özkök;
“Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı saatlerde bir başka polis ekibi de bir başka kişinin evine gidiyordu. Bu kişinin adı Serdar Haydanlı’ydı. Adı, o sabah İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce medyaya açıklanan gözaltına alınanlar listesinde vardı. Ancak onun Emniyet’e getirildiği andan itibaren ilginç şeyler yaşanmaya başlandı.
Gözaltına alınanlar binanın alt katlarında bir yerlere götürülürken, Haydanlı direkt olarak Emniyet Müdürü’nün odasına alınmış ve kendisine çay ikram edilmişti.........© HalkTV
