menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve o satıh, Müslüman coğrafyalarının tamamıdır.'

10 0
sunday

Saldırgan, küçük Siyonist İsrail rejimi değil başta Amerikan emperyalizmi olmak üzere, AB ülkeleri ve diğerleridir...

Evet, eski savaş kurallarından birisidir: 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.'

Dünyada inançlara, dünya görüşlerine ve ideolojilerine göre bütünleşme eğilimlerinin güçlendiği bir dünyada, Müslümanların da, sadece, belli coğrafyaları değil, Müslüman coğrafyalarının tamamını savunmayı ele alacak şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Bunu bize, Amerikan Başkanı Trump, savaşın fiilen Amerika ile İran arasında son olarak bir kez daha hatırlattı. Onun bu konuşması bile, Müslümanları uyandırmaya yetmelidir.

Bunu anlamak için, Amerikan Başkanı Trump'ın 13 Haziran Cuma günü yaptığı şu konuşmayı okuyalım:

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a yönelik başlattığı saldırıların ardından, Tahran'ın "geriye hiçbir şey kalmadan" önce bir anlaşma yapması gerektiğini belirtti. Trump, İran'a 60 gün süre verdiğini belirtti ve İran'a nükleer anlaşma için defalarca kez şans verdiğini belirtti. Tahran yönetiminin buna rağmen anlaşmayı tamamlayamadığını kaydetti. Anlaşmanın yapılmaması durumunda İran'ın kötü şeyler yaşayacağını söylediğini vurgulayan Trump, İsrail'in "çok daha acımasızca saldıracağını" ifade etti.

Truth Social sosyal medya hesabından açıklama yapan Trump, "İran'a anlaşma yapması için şans verdim. Onlara 'sadece yapmalarını' söyledim ama ne kadar çabalasalar da ne kadar yaklaşsalar da bunu başaramadılar." ifadelerini kullandı. Washington ile Tahran arasındaki nükleer anlaşma müzakerelerine atıfta bulunarak, "İran, geriye hiçbir şey kalmadan önce bir anlaşma yapmalı ve bir zamanlar İran........

© Haksöz