menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye devrimi: algı, eleştiri ve ahlaki sorumluluk

12 1
16.05.2025

Ortadoğu’da başlayan intifadaların amacı, niteliği ve seyri belirginleşince, bunun Suriye’ye de yansıyacağını tahmin etmek zor değildi. Zira on yıllardır Suriye’de despotik karakteri ön planda olan; iktidarını sürdürmek adına her türlü vahşeti, zulmü ve kötülüğü hiç çekinmeden işleyen Nusayri azınlığa karşı toplum vicdanında büyük bir öfke birikmişti.

Sivil ve barışçı yöntemlerle başlayan hak taleplerine rejim, despotik doğasına uygun şekilde zulüm ve şiddetle yanıt verince muhalefetin dili ve söylemi de değişmeye başladı. Başlangıçta “Eşşa’byüridıslahınnizam” (Halk, rejimin ıslah edilmesini istiyor) şeklinde dile getirilen talepler, zamanla “Eşşa’byüridıskatınnizam” (Halk, rejimin devrilmesini istiyor) sloganlarına dönüştü. İran ve Rusya’nın bu sürece dâhil olmasıyla da Suriye bir enkaz yerine döndü.

Can havliyle ülkemize sığınan bu insanlara karşı daha ilk günden itibaren maalesef iftira ve karalama kampanyaları hiçbir ilke ve kural tanımdan sürgit devam ediyor. Hatırlayınız, yerinden yurdundan muhacir olarak çadır kentlerde veya şehrin varoş semtlerinde kendi imkânlarıyla hayata tutunmaya çalışan bu insanlara karşı; lokantalarda yemek yedikten sonra ‘biz Erdoğan’ın misafirleriyiz’ diyerek ücret ödemedikleri, doktora gidip güneş kremi, cilt bakım ürünleri ve güneş gözlüğü yazdırdıkları ve hiç para ödemedikleri gibi türlü yalan ve iftirayı atmaktan çekinmediler.

Bu yalan ve iftiraların kaynağına dikkatle bakıldığında; ideolojik saplantıları sebebiyle, apaçık zulmüne, fasid niteliğine ve mücrim........

© Haksöz