menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Japonya defterleri-3: Vizesiz seyahatin son günleri

60 0
03.04.2025

Türk pasaportunun dünya ligindeki konumunu hepimiz biliyoruz. Ama bir ayrıcalığı var, o da Japonya’ya vizesiz seyahat edebilmek. Türkiye ve Japonya arasında yakın zamana kadar sorgulanmayan bir ayrıcalıktı bu, ancak geçtiğimiz günlerde, ben oradayken konu yeniden gündeme geldi. Japonya son zamanlarda kontrolsüz göçün verdiği zararlardan dolayı Türkiye’ye vize koymayı düşünüyor.

Bu tartışma birkaç senedir sürüyor ama bir türlü hayata geçmiyor. Duvarların yeniden yükselmeye başladığı bir dünyada şimdi yürürlüğe girmemesi için hiçbir neden yok.

Bugün Avrupa Birliği ülkelerinden ABD’ye göçmenlerin yarattığı sorunlar belki de dünyanın en önemli gündemi. Artık ekonomik sıkıntılarla birlikte dünyada aşırı sağ partilerin yükselmesinin altındaki faktörlerden biri.

Göçmenlik bugüne kadar bir Batı sorunu gibi algılanıyordu. Üçüncü dünya ülkelerinden en çok Batı ülkeleri göç alırdı çünkü. Ama giderek bu bir Doğu, en uzak doğu sorunu olmaya başladı demek ki. Japonya da şimdi göçmen karşıtlığı ve beraberinde getirdiği sağ dalgadan kendisini koruyamıyor. Sağ partiler göçmen karşıtlığı söylem sayesinde oylarını artırıyor.

Bu durumun müsebbibi ise Türkler. Ya da “politik doğrucu” ve “woke” tabirle Türkiyeliler. Daha doğrusu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Bazı Türklere göreyse Kürtler.

90’LARDA BAŞLAYAN GÖÇ DALGASI

Japon devleti için yakın zamana kadar Türk-Kürt ayrımı yoktu. Bizden çok uzaktaki bu coğrafya nasıl kendi iç çatışmamızı, içimizdeki ayrımları bilsin. Oysa bugün yaşadıkları göçmen problemi tam da iç çatışmamızla ilgili.

Pek çok yerde defalarca haber yapıldığı gibi 90’lardaki terörle mücadele yıllarında Türkiye’den Japonya’ya göç eden Kürtler zamanla orada kendi diaspora’larını oluşturdular. Özellikle de başka göçmenlerin de yerleştiği Warabi ve Kawaguachi şehirlerine taşındılar. Toplam sayılarının birkaç bin olduğu tahmin ediliyor. Sınırlı sayılarına rağmen göçmen karşıtlığının simgesi oldular. Bir kesime göre oralarda huzuru kaçırıyorlar, bir başka kesimse ırkçılığın Kürt azınlığı hedef gösterdiğini savunuyor.

Japon kamuoyu Türk-Kürt ayrımını birkaç sene önce büyükelçilikteki oy verme işlemi sırasında Türk ve Kürt grupların çatışması sonrası öğrendi. Böylece Japonya’nın da kendi “Kürt sorunu” oluştu.

Kürt düşmanlığını milli spor haline getirmiş pek çok Türk için ırkçılık ateşini körükleyecek yeni bir malzeme oldu bu olaylar. Bazı Türkler sadece Kürtlerin ta uzaklarda yaptığı eylemler yüzünden onlarla aynı potaya konmaktan, vizesiz seyahat gibi imtiyazlarını kaybetmekten şikayetçi. Çulsuz influencer’lar bedava geziye gidip mochi, matcha ve tapınak video’larını nasıl paylaşacaklar Japonya vize isterse? Yaptıkları işi, bankadaki hesaplarını nasıl kanıtlayacaklar?

IRKÇILAR KONUYU KÖPÜRTÜYOR

Gazeteci İrfan Aktan geçen ay yayımlanan “Karihōmen: Japonya’da Kürt Olmak” adlı kitabında ülkede yükselen ırkçılığın inceliyor. En kıza zamanda temin edip okumak istiyorum. Ama Gazete Duvar’a verdiği söyleşiye göre Kürtlerin hedef gösterilmesinin arkasında Japonya’daki ırkçılar var, bir de Japon hükümetinin Türkiye’yle ilişkilerini bozmak istememesi. Aktan ayrıca yabancı düşmanlığının sadece Kürtleri kapsamadığını vurguluyor. Henüz okumadığım bir kitap hakkında yorum yapmak istemem ama ana mesajı “Kürtler iyi ırkçılar........

© Habertürk