menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İspanya'nın Ege kıyısı

74 1
15.06.2025

Sobremesa

Momo Dalyan içinde, Çeşme-İzmir

Birkaç yaz önce etkilemek istediğim biriyle Çeşme’ye gittim. Türkiye’nin en güzel otellerinden The Stay’de kaldık, ama otelin dışındaki her an neredeyse hayal kırıklığı doluydu. Plajlar abartılı derecede kalabalık, partiler yeteri kadar eğlenceli değil, en önemlisi de yemek her yerde vasat ve pahalıydı. Onu uçağa bindirdikten sonra ben bir süre daha geçirdim Çeşme’de. Biraz yorgunluk atmak, biraz da rehabilitasyon amaçlı. Ve yalnız kaldığım ilk gün daha önce adını duyduğum Momo’ya ilk kez gittim. Gider gitmez de ne büyük bir hata yaptığımı anladım.

Yaptığım hata birlikte geçirdiğimiz seyahat boyunca Momo’ya hiç gitmemekti. O gün bugündür de tatili sadece Momo’da geçirsek ilişkinin seyrinin farklı olabileceğini düşünüyorum.

Momo’nun tek kusuru vardı: sadece gündüz açık olması. Bir-iki akşam güneşi batırdıktan sonra küçük bir grupla orada kaldım, merdivenlerin üzerine oturup DJ’in sadece bizim için çaldığı müziklerle eğlendik. Ama kalıcı değildi. Kumsalında bir akşam yemeğini hep hayal ettim ve nihayet bu yaz Sobremesa adıyla küçücük, geçici ve sadece 40 kişilik bir lokanta açıldı.

BİZ BİZE BİR YEMEK

Geçen Pazartesi oradaydım. Şimdiden uyarayım, bu alışıldık bir mekan eleştirisi olmayacak çünkü Çeşme’de sınırlı günüm vardı, Sobremesa da benim kasabadan ayrıldığım gün müşteri kabul etmeye başlayacaktı. Pazartesi akşamı eşe dosta bir test yemeği yapıldı.

Bir masada Mykonos, Dubai ve Miami’deki set’leriyle tanınan DJ Valeron arkadaşlarıyla yemek yiyordu. Birkaç yazdır Momo’da da çalıyor Valeron ve Pazar geceleri onun yüzünden trafik tıkanıyor. Bir başka masada mekanın sahibi Burak Beşer’in ailesi vardı. Şef Mert Şeran ise mutfaktaydı ama arada gidip geldi. Eş-dost-akraba dolu, fazlasıyla biz bize bir geceydi. Buna rağmen bir test yemeğinde değil, çoktan faaliyete geçmiş ve oturmuş bir yer gibiydi. Mekanın sırrı da bu olsa gerek: Küçük, samimi, ama profesyonel.

Sobremesa’da her yemeği sevdim. Ama bazılarını çok sevdim. Izgara kalamar ve kum midyeli makarnayı gözüm kapalı tavsiye ederim. Çok basit gibi görünen ama işin sırrı kıvamında ve kullanılan malzemenin kalitesinde gizli kum midyeli makarnanın. Sosu tam dozunda, makarnalar da al dente’ydi.

Birçok yerde ızgara kalamar yapılıyor, çoğu yer de çok iyi yapıyor. Ama Sobremesa’da kalamarlar bol aromalı bir zeytinyağı yatağının üzerinde servis........

© Habertürk