menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Deniz Gezmiş'in seks hayatı

91 5
18.06.2025

Adının Aygün Kevrina olduğu söylenen bir kadın 60 sene sonra bir kitap yazarak Deniz Gezmiş’le aşk yaşadığını iddia ediyor. Genellikle solculuk üzerine eserler yayımlayan Kor Kitap’tan çıkmış “Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım.” Sadece yayınevinin anlaşmalı olduğu bir sitede satılıyor. Google’da Mart 2025’ten önce Aygün Kevrina diye bir sonuç çıkmıyor. Kitaptakiler dışında bir fotoğrafı yok. İstanbul Hukuk’ta gerçekten bir öğrenci olup olmadığını tespit etmek zor olmasa gerek, ama bu konuda da bilgi yok.

Deniz Gezmiş’i tanıyan pek çok 68’li de böyle bir aşkı hatırlamıyor. Kevrina söyleşi vermiyor, ortaya çıkmıyor. Onun yerine Elena Ferrante taktiğiyle kitabın editörü—sadece—Evrensel’e konuşuyor. Kevrina’nın gerçekte var olduğunu da yine Evrensel’den Aydın Çubukçu iddia ediyor. Zaten editörün söylediğine göre bu aşkı itiraf etmek isteyen Kevrina önce Çubukçu’yla iletişime geçiyor. Kitabı toparlayan editör sonra bulunuyor.

Bu kitabın evrensel yayımcılık ilkelerine, anı yazım teamüllerine, meslek etik ve kullarına, tarihsel tanıklığa uymadığını söylememe gerek yok sanırım. Ama oluşabilecek herhangi bir kuşkunun yanıtı önceden verilmiş. Mesela, neden hiç kimse bilmiyor bu aşkı? Çünkü gizli kalması gerekiyormuş. Ne kadar kullanışlı bir açıklama, değil mi? Sadece iki kişinin bildiği, bu iki kişiden birinin hayatta olmadığı bu sırrı nasıl ortaya çıkaracağız?

SEVGİLİ VAR MIYDI

Hamdi Gezmiş’in Can Dündar’ın derlediği “Abim Deniz” adlı anılarında anlattığına göre Deniz Gezmiş’in aşık olduğu biri yokmuş. Gerçi yaygın bir ezbere göre Avniye Tansuğ (née Anadol) ile aşk yaşadığı hep söylenmiştir. Kevrina’yla gerçekten gizli bir aşk yaşadıysa bundan ailesinin haberinin olmaması anlaşılabilir. Öte yandan, Gezmiş’in çok da sırlar içinde olmadığını, ailesiyle sık sık temasta olduğu da biliniyor.

Deniz Gezmiş sadece çok genç yaşta öldürüldüğü ve devrim hareketinin liderlerinden biri olduğu için mitolojik bir kahraman olarak yer almıyor Türkiye’nin belleğinde. Efsanenin oluşmasında çok yakışıklı olmasının da katkısı var. Ancak Hz. İsa’nın İznik Konseyi tarafından insan (ölümlü) değil tanrı (ölümsüz) olarak bellenmesi misali, Türk solu da Deniz Gezmiş’i genç ve yakışıklı bir erkek değil sadece bir devrimci olarak anmak istiyor. Görünen köy kılavuz istemiyor elbette. Ancak Deniz Gezmiş’i genç ve yakışıklı bir erkek olarak görmek, kabul etmek, genç ve yakışıklı erkeklerin devrimcilik dışında bir hayatları olduğunu da kabul etmek anlamına gelecek. Gençlik insan hayatında kusurların da olduğu bir dönemdir ve kusurlu olmak bir efsanenin anısına yakışmaz.

Kevrina’nın kitabında aktardığı ilk buluşmaları da Deniz Gezmiş’i genç bir erkek gibi göstermiyor, salt bir devrimci stereotipine indirgiyor. İlk date’te “Tam bağımsız Türkiye!” diye bağırmasını istemiş Kevrina’dan, sonra daha yüksek sesle bağırmasını. Gezmiş dalga mı geçiyordu acaba? 20’li yaşlarında bir erkekle bir kadının ilk buluşmasında motivasyonun tam bağımsız Türkiye olmadığını kestirmek zor değil.

Bir insan elbette gece gündüz uğruna mücadele verdiği davayı düşünebilir. Ama bu onun zaman zaman bedensel haz istediğini, devrimcilerin de cinsel hayat istediğini engellemez. Mahir Çayan ve Sinan Cemgil gibi isimler erken yaşta evlenmişlerdi örneğin, ama Deniz Gezmiş’in aşk hayatı çoğunlukla gizemli kaldı.

KADINLAR ONUN PEŞİNDEN KOŞARDI

Herkes bu yakışıklı adamın bir parçası olmak ister tabii ki. Zaten yıllar içinde de çeşitli tanıklar Gezmiş’in muhtemel kız arkadaşlarına dair bazı bilgiler paylaştılar. 2004 yılında Turhan........

© Habertürk