Beyaz Türkler'in toprak deyip bastıkları
Bi Nevi Deli ★
Dilhayat Sk. No:10/1, Etiler-İstanbul
Profesyonel hayatın ardından kendisini gıdaya adayan Zeynep Pekün Ekşioğlu’nu yıllardır tanıyorum. Tamamen kendi merakının ve ilgi alanının ürünü olan “İçi Güzel” kitabını bu senenin başında yayımladı. Kitap bir ara işlettiği ama personel istikrarsızlığından dolayı kapısına kilit vurduğu kendi mekanında geliştirdiği tariflerden oluşuyor. En azından ilk başta niyeti buydu.
Ekşioğlu’nun zamanında kendi hesabından paylaştığı tarifleri arkasından “Yine birtakım sihirli iksirler yapıyor,” diye ti’ye alırdım. Ayağa düşmeden önce ancak Los Angeles’te Erewhon’da bulunabilecek malzemeleri, nereden buluyorsa, temin edip birtakım karışımlar hazırlıyor ve ortaya çok iyi sonuçlar çıkarıyordu.
Ama uzaktan bakıldığında da yanına yaklaşıldığında da bütün bu tarifler birer fantezi gibi geliyordu: blue spirulina, maça, astragulus vs. vs. İçtiğinizde beş yüz yıl yaşayacağınızın garantisini verecekmiş gibi duran karışımlar. Öte yandan her biri epey güzel de görünüyordu. Kitabı yazarken benim kendi kendime sorduğum soruyu o da düşünmüş tabii ki, “Ben bunları yapıyorum da insanlar nereden bu malzemeleri bulacak,” diye kitaba üreticileri de katmış. Anadolu’da kendini iyi yemek malzemesine adayan adını duymadığımız devrimciler de böylece kitapta yer almış.
BULUŞMAK İÇİN EN UYGUN YER
Bütün bunları Etiler’de Bi Nevi Deli’de ondan dinledim. Mekanı ben seçtim, o da bir gün önce detox’tan yeni geldiği için normal hayata adapte olmasına uygundu.
Bi Nevi Deli “bitki bazlı” bir…cafe, lokanta, yemekhane… Açıkçası hiçbiri değil, yemek yiyebileceğiniz bir yer. Daha önce Karaköy’deydi, sonra Etiler’e taşındı. Ayrıcalıklı bir sınıftan gelen sahipleri olmasa gerçekten deli işi bu projeyi bu kadar uzun sürdürebilmek mümkün değil.
Ama deli’lik sadece akıl sağlığına gönderme değil; Bi Nevi Deli tam anlamıyla bir nevi delicatessen. Tıpkı Ekşioğlu’nun kitabı gibi sanki menşei Los Angeles sınırları içinde olsa çok daha rahat edecekmiş gibi hissettiriyor.
Los Angeles’ta geçirdiğim bir yaz geçici olarak vegan olmaya karar vermiştim ben de. Çünkü “peak veganism” denebilecek, vegan modasının zirve yaptığı seneydi. Bir yaz boyunca normalde önünden geçmeyeceğim, kimi şaka gibi, bazıları lezzetli vegan lokantalarında dolaştım. Birinde sipariş alırlarken “Bugün neye şükrediyorsunuz,” diye sözlüye kaldırıyorlardı. Vegan olmak sadece bir beslenme tarzı değil, epey de performatif unsurlar içeriyor.
Daha fazla anlatabilirim, ama uzatmayacağım. Vegan arkadaşı olanların bildiği gibi vegan’lık bir süre sonra parodiye dönüşüyor kaçınılmaz olarak. New York’un sahtekar belediye başkanı Eric Adams başta olmak üzere vegan beslenmeye başlayanlar konuyu mutlaka vegan’lığa getiriyor ve bir tarikatın müridi gibi karşısındakini de vegan beslenmeye ikna etmeye çalışıyor. Yıllarca pirzolaları gözümüzün önünde götüren arkadaşlar? Hiç yokmuş gibi davranıyor. (Adams defalarca et yerken yakalandı.)
Bi Nevi Deli belki vegan beslenmenin zirveye ulaştığı yıllarda kuruldu, ama artık post-vegan beslenme........
© Habertürk
