Batı neden sessiz
Ekrem İmamoğlu mecburen kendi kendisiyle kaldığı bugünlerde aklına siyasi kariyerindeki ilk büyük hatası geliyor mu diye merak ediyorum. Ben kaç gündür karın İstanbul’u esir aldığı o gün belediye araçlarıyla kendisine yol açtırıp ta Kavak’taki Kahraman’a gitmesini yeniden düşünüyorum.
İmamoğlu o akşam canı astronomik fiyata kalkan yemek istediği için Kahraman’a gitmemişti. İngiltere Büyükelçisi’ne verilmiş bir sözü vardı, böyle savunmuştu o buluşmayı. Oysa alt tarafı bir büyükelçiydi, dünyaya sadece o akşam inmiş bir Mesih değildi. Erteleyebilirdi, olağanüstü hava şartlarını gören Büyükelçi de anlayabilirdi. Londra’da olağanüstü bir hal olsa kentin belediye başkanı Türk Büyükelçisi’ne “I’m afraid but…” diye başlayan bir cümle kurar ve herkes makul karşılardı.
İmamoğlu o gece bir tercih yaptı. Hiçbir zaman tam olarak yönetmekten tatmin olmadığı ve hep bir basamak olarak gördüğü belediye başkanlığındansa kendi siyasi geleceğine yatırım yapmayı seçti. Kar krizinin aşılabileceğini biliyordu, ama İngiltere’yi tavlama fırsatı belki bir daha eline geçmez diye düşünüyordu.
ESKİ DÜNYADA GEÇERLİ STRATEJİ
Bugün İmamoğlu hapiste. İngiltere Dışişleri’nden gelen açıklama: “Tüm müttefiklerimizde olduğu gibi, Türkiye ile de güçlü ve önemli bir ilişkimiz var ve ortak uluslararası yükümlülüklerimize ve hukuk devletine bağlı kalınmasını bekliyoruz. Bu, yargı süreçlerinin şeffaflığı ve zamanında yürütülmesi de dahil olmak üzere geçerlidir.” İnsan o yemeğin hatırına bir-iki cümle daha eder.
Başka ülkelerin içişleri hakkında sık sık beyan veren Amerikan devleti artık Türkiye’nin iç meseleleri hakkında görüş bildirmeyeceğini söyledi. Avrupa Birliği zaten çok ince bir cam zeminde yürütüyor Türkiye’yle ilişkilerini, sınırların açılıp mültecilerin gönderilmesiyle o........
© Habertürk
