Yüksek siyaset ve AK Parti Kongresi -2-
AK Parti kongresi üzerinden yaptığımız değerlendirmeye devam edelim. Dünkü yazıda partinin yeni ve kuşatıcı bir milliyetçilik tanımıyla muhafazakarlığı bütünleştirdiğini, özellikle de İYİ Parti’den gelen katılımların bu profili anlamlı kıldığını tartışmıştım. Oradan devam edelim.
2023 seçimlerinden önce, özellikle de 6’lı Masa’nın oluştuğu dönemde sıkça dile getirdiğim bir tezi hatırlatmak istiyorum. O dönem muhalefetin kamuoyunu etkileme kapasitesi hayli yüksekti ve dile getirdiğim bu hususlara neredeyse hiç itibar edilmedi.
Esasen konuyu İYİ Parti üzerinden anlatmak daha doğru olacak. Zira yaptığım analizin ana aktörü bu partiydi.
Meral Akşener liderliğinde ortaya çıkan İYİ Parti’nin 2018 seçimlerinde aldığı sonucun, yeni kurulmuş ve ana siyasi damardan ayrılmış bir parti için ciddi bir başarı olduğu açıktı. Buna partinin gerek profesyonel iletişimi, gerekse kullandığı söylem ve elbette lider faktörü eklenince, bir sonraki seçimde daha yüksek bir oya erişmesi bekleniyordu. Bu kanaate ben de katılıyordum.
İYİ PARTİ’NİN SOSYOLOJİSİ
Nitekim 2023’e doğru ilerlerken pek çok saha çalışmasında İYİ Parti, yüzde 13’lerden 16 bandına kadar ciddi yüzdelerle karşımıza çıkmaya başladı. Daha yüksek ölçümler yapanlar bile oldu.
Bu durum hem kendisini masada çok etkin bir aktör haline getirdi, hem de cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda sözünü fazlasıyla önemli kıldı.........
© Habertürk
