Özgür Özel'in tercihi
Çok açık, CHP’yi hayli uzun bir yaz bekliyor. 30 Haziran’daki duruşmanın ardından 8 Eylül’e tarih verilmesiyle bu süreç başladı.
Kurultayla ilgili davada çıkacak karar, sadece CHP’yi değil tüm siyasi hayatımızı etkileyecek sonuçlar üretebilir. Özellikle de mutlak butlan kararının etkileri, deprem niteliğinde olabilir.
Zaten tam da bu nedenle CHP içindeki çekişme çok farklı cepheler üzerinden keskinleşti. Üslup ve karşılıklı hamleler de giderek sertleşiyor.
Yakın geçmişi hatırlayalım. Kurultayla ilgili iddialar ilk ortaya çıktığı andan itibaren CHP’nin yeni yönetimi bunları ciddiye almak yerine, “üç beş kendini bilmez” mealinde değerlendirmeler yaptı. Fakat zaman ilerledikçe ve özellikle de iddianame ortaya çıktıktan sonra işin seyri değişti.
CHP’NİN KURULTAY DAVASI STRATEJİSİ
Ancak burada da parti yönetimi ve genel başkan, meselenin hukuki tarafına bakmaktan çok tartışmayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşu ve muhtemel tercihleri üzerinden ele almayı tercih etti. Özetle üç önerisi vardı CHP yönetiminin. İptal kararını kabul etme, kurultayda şaibe olmadığını çıkıp anlat, eğer iptal olursa sürecin başına geçmeyeceğini söyle.
Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştiriler, parti kamuoyundaki isimler, sözgelimi gazeteci ve akademisyenler üzerinden dozu artan biçimde dile getirilmeye başlandı. Mesele zaman içinde bu sınırları da aştı. Parti yönetiminden önemli isimler sahne aldı ve benzer eleştirileri eski genel başkanlarına yöneltti. Nihayet Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’nun avukatı üzerinden ortaya çıkan söz düellosunu gördük.........
© Habertürk
