Ateş
Yazacak çok şey, anlatacak çok hikaye var.
Perşembe sabahı çıktığım tarihi yolculuk ileride daha iyi anlaşılacak kırılma anlarına sahne oldu.
Mardin’e indiğim andan Cizre’ye geçişimi, Habur sınır kapısını, Irak Kürdistan Yönetiminin karşılama törenini, güvenlik konvoyunu, umutlu ama tedirgin bekleyişi, bizim ekibin uzun ve maceralı otobüs yolculuğunu yazacağım ancak bugün dünyanın ve Türkiye’nin kilitlendiği PKK’nın silah yakma töreninin görünmeyen ayrıntılarından başlamak istiyorum.
Sabah 6.45’te Dem Parti yöneticileri, milletvekilleri, kanaat önderleri, biz gazeteciler ve yazarlardan oluşan heyet Barzani yönetiminin bize tahsis ettiği minibüslerle yola çıktık.
Gideceğimiz yer dağlık bir bölge olduğu için bizi Türkiye’den getiren otobüsleri otelde bıraktık.
Önde arkada polis arabaları ile uzun bir konvoyuz.
Git git bitmiyor.
Ovalar, yaylalar, kıvrıla kıvrıla çıkılan tepeler…
Nereye gidiyoruz diye soruyoruz net bir cevap yok…
3 saatin sonunda epey bir yükseğe çıkmışken Talabani ve Barzani yönetiminin güvenlik için konuşlandırdığı peşmergelerin sayısı arttı.
Bir tepede konvoy durdu.
Casana Mağaralarına gelmişiz.
Tören burada yapılacakmış.
Biz Dem Parti’nin listesinde davetli olan gazeteciler olarak indik. Alana girme iznimiz var.
Önce net bir anons: Telefon ve kameraları kesinlikle yanınıza almayın, sıkı kontrol var!
Elimize bir........
© Habertürk
