menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kanunlar kurultay için ne diyor?

38 0
23.03.2025

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, hafta içinde Genel Kurul oturumunu yönetirken, kararına karşı çıkan milletvekillerine tepkisini şöyle dile getiriyordu:

“Bu konuşmanın esbab-ı mucibesini (gerekçesini) de anlatayım. Madem tembelsiniz, şu (TBMM) İçtüzüğü açmaya üşeniyorsunuz, gerekçesini söyleyeyim; izin verin…”

Tepkisinin nedeni Meclis’in Ana Kanunu olarak da kabul edilen İçtüzüğün ne dediğine bakmadan milletvekillerinin kendisini eleştirmelerineydi…

Önder’in de vurguladığı gibi son dönemde birçok kişi kanunların ne dediğine bakmıyor; ötekinin ne dediğiyle ilerliyor.

İşin ilginç tarafı dile getirilen iddialar karşısında o konudaki iddiaları inceleyen veya soruşturan hukuk insanları da hayrete düşüyor.

Bunun başında da Cumhuriyet Başsavcılıkları geliyor…

Çünkü her önüne gelen onlara atıf yaparak konuşuyor, gerçeğin öyle olup olmadığını sorgulamaya dahi gerek duyulmuyor.

HER PARTİYLE VE KESİMLE KONUŞTUM

Bunlardan biri de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bizzat partililer tarafından yapılan başvuru üzerine başlattığı CHP Kurultayına ilişkin soruşturma…

Bu soruşturma kapsamında CHP’ye kayyum atanacağına ilişkin iddia…

İddiayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dile getirip, bu gerekçeyle 6 Nisan’da Olağanüstü Kurultay kararını açıklayınca, uzun süredir araştırdığım konuyu yazmak istedim…

Baştan belirteyim, bu yazıyı kaleme alırken Yüksek Seçim Kurulu’ndaki siyasi parti temsilcileri, Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, TBMM’de yıllarını bu işe vermiş hukuk danışmanları, birçok partinin bu işle ilgili hukukçu yöneticileri ve siyasi partiler ve seçim hukuku alanındaki akademisyenler ile konuştum…

Şunu özellikle belirteyim ki konuştuklarım arasında, parlamento hukuku ve siyasi partiler kanunu üzerinde uzmanlaşmış AK Parti’den de MHP’den de çok sayıda önemli isim yer aldı…

HER ŞEY ŞEFFAF VE GİZLİ TANIKSIZ…

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmadan başlayayım…

Şunu baştan vurgulayayım ki, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı oldukça şeffaf yürütülüyor.

Yani bir tek gizli tanık veya adı kapatılmış, iddiaları gizlenmiş kişi yok.

Bütün ifadeler de yeminli tanıklar tarafından verilmiş…

Soruşturma da herkese açılmış, dileyen UYAP üzerinden girip bakabilir hale getirmiş.

Yani şeffaf ve bir o kadar da açıklıkta yürütülüyor.

Peki, dosyada ne var?

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir ihbar üzerine kurultayın yapıldığı merkez olması nedeniyle dosya Ankara’ya gönderilmiş.

CHP’li olan veya geçmişte ihraç edilmiş bazı kişiler de sonradan buna eklenip şikâyetçi olmuş.

MİLLETVEKİLİNİN KAYDI

Şikayetlerin ağırlıklı bölümü, bazı kişilerin desteklediği adaya oy vermeleri halinde kendilerine para, yakınlarına iş teklifi yaptığı ve oyu karşılığı menfaat sağlandığı yönünde…

En dikkat çekici olan CHP milletvekili ile yaptığı görüşmeyi, o dönem kayda alan delegenin şikayet dilekçesine bunu da eklemiş olması…

Anlaşılıyor ki milletvekili de konuşmasının kayda alındığından haberdar değil; iletişimin gizliliğini ihlalinin suç olduğu ortada dururken delege şikayet dilekçesine bunu eklemekte mahsur görmemiş…

Bazı delegeler de yeminli ifadesinde tehdit edildiklerini, şantaja maruz kaldıklarını ileri sürmüş.

O gün kapalı olan bazı döviz bürolarının açtırılmış, yabancı para alımı yapılmış, bunlar delegelere dağıtılmış.

Döviz alımı görüntülerle de........

© Habertürk