Gerçeklerden umutların güzelliğine…
“Aydınlık Hayallerimiz” (All We Imagine as Light) herhalde en çok açılış ve final sahneleri arasındaki kontrast ile aklımda kalacak. Açılış gündelik hayatın olağan ritmine ve gerçeklerine hazırlıyor seyirciyi, final ise hayallere, umutların güzelliğine götürüyor.
Mumbai’nin pazar yerini andıran düzensiz, kalabalık, yoğun arka sokaklarında açılıyor film. Tam bir belgesel gibi… Sabah karanlığında kaldırımlardaki yükleri, malları çöplerden ayırt edemiyoruz. Hayatı geçim mücadelesiyle geçen işçiler görüyoruz her yerde. Ses kuşağında da işçiler var. Hindistan’ın Mumbai kentine nasıl geldiklerini ve şehir hakkındaki duygularını düşüncelerini anlatıyorlar. Yönetmen Payal Kapadia, sabah kalabalığını ve trenle işlerine giden emekçi kadınları biraz daha gösterdikten sonra kamerasını Prabha’da sabitliyor.
Farklı kuşaklardan gelen üç kadının hikâyesini anlatıyor bize. Prabha (Kani Kusruti), tecrübeli bir hemşire… Mesai arkadaşı genç Anu (Divya Prabha) ile aynı evde oturuyorlar. Her ikisi de Malayali kökenli… Yaşça onlardan daha büyük olan Parvathy (Chhaya Kadam), hastanenin kantininde çalışıyor. Kendi rızası dışında ailesinin seçtiği bir erkekle evlenen Prabha, artık yalnız bir kadın. Çünkü Almanya’ya çalışmaya giden eşi ile arasında hiçbir bağ kalmamış durumda. Ama kendini bekar olarak görmüyor veya göremiyor. O yüzden klinikteki doktorlardan birinin gösterdiği ölçülü ve kibar ilgi karşısında ne yapacağını kestiremiyor, çekingen davranıyor. Anu, ailesinden gizli olarak Müslüman Shiaz (Hridhu Haroon) ile klinikte dedikodulara neden olan bir ilişki yaşıyor. Eşini yıllar önce kaybeden Parvathy’nin sorunu ise 20 yılı aşkın bir süredir başını soktuğu, oralarda “chawl” olarak adlandırılan küçük evini kentsel dönüşüm nedeniyle kaybedecek olması…
“Aydınlık Hayallerimiz”, Prabha ve Anu üzerinden gittiğimizde, öncelikle geleneklerin kadınlar üzerinde oluşturduğu baskıya odaklanan bir film… Orta kuşak Prabha, gelenekleri sorgulamıyor başlangıçta. Hatta geleneğin baskısını kendi üzerinde bizzat kuruyor. Anu ile olan konuşmalarında ailesinin planladığı anlaşmalı evliliğe karşı çıkmadığını öğreniyoruz. Ayrıca eşini özlediğini ve döneceğine dair hâlâ bir umut taşıdığını hissediyoruz. Genç kuşak Anu ise Prabha’nın aksine kadınların özgür iradesini yok sayan gelenekleri sorguluyor, ailesinin kendisi için planladığı evlilikten kaçmanın yollarını arıyor. Malayali cemaatinin asla kabul etmeyeceği Shiaz ile ilişkiye girmesi, cesaretinin göstergesi… Prabha’ya oranla cinsellik konusunda daha rahat ve cesur biri aynı zamanda. Tüm bunlar Prabha ile aralarında bazı çatışmalara yol açıyor ama film ilerledikçe, Anu’nun özgürlüğüne düşkünlüğü, Prabha’yı da dönüştürmeye başlıyor. Hikâye kadınlar arasındaki dayanışma ve etkileşim üzerine kurulu. Aynı zamanda özgürleşme ve kendini........© Habertürk
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)
![](https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/3/3c/Download_on_the_App_Store_Badge.svg/203px-Download_on_the_App_Store_Badge.svg.png)
![Get it on Google Play](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/google.play.220.png)