menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Kel Diva'ın absürt güzelliği baş döndürüyor!

27 0
19.09.2025

Japon prensesi hiç tavuk yemeyen babasının tavuklu kazandibine bayıldığını anlatırken telefonuma bir mesaj geldi. Evinin boyasını kendisi yapmaya karar veren 40 yıllık arkadaşım, “2 kat astar, 3 kat boya yaptım ama en alttaki lekeler hala belli oluyor! Ne yapacağım ben bu duvarı?” diye soruyordu. Bırak duvar boyamayı en son sulu boya fırçasını ne zaman elime aldığımı hatırlamayan bana soruyordu hem de, “Ne bileyim ben!” diye cevap yazdım. O sırada prenses, bir arkeoloğun tavuk taklidi yaparak babasına kazandibi tarifi verdiği anısını paylaşıyordu bizimle… Yerden yüzlerce metre yüksekte bir salonda boya badana tartışmasıyla, Japon prensesinin babasının kazandibi sevgisi arasında gidip gelen zihnimde, Züleyha sayesinde, durmaksızın “Oooooooo lambır lambır / oooooooo lümbüş lümbüş…” çalıyordu! Sonra aniden tüm sesler sustu ve bir önceki akşam tanıştığım itfaiyeci, “Ya bu arada, Kel Diva’dan ne haber?” dedi…

ABSÜRT BİR NEŞE, SAÇMA BİR GÜLÜMSEME, MANASIZ BİR KEYİF, TUHAF BİR COŞKU

“Alabildiğine İngiliz koltuklarla döşenmiş, basbayağı İngiliz bir evde, her şeyiyle bir İngiliz çift Bay ve Bayan Smith, tepeden tırnağı bir İngiliz akşamında Bay ve Bayan Martin çiftini ağırlar. Ve olaylar gelişir…”

Eugène Ionesco’nun absürt tiyatro klasiği oyunu ‘Kel Diva’nın konusunu yukarıdaki cümleyle özetlemeye çalışıyorum. “Olaylar nasıl gelişiyor biraz daha açar mısın?” sorusuna nasıl cevap veririm diye düşünüyorum oyunu seyrettiğim andan beri; maalesef gelişen olaylar ya da........

© Habertürk