menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Savunma ve havacılık sektörünü 2025'te ne bekliyor?

20 0
01.02.2025

Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı’nın dördüncüsü için kamu ve özel sektörden önemli isimlerle birlikte Antalya’dayız. Geleneksel hale gelen konferans, ülkemiz için küresel ölçekte yüksek teknoloji anlamında farkındalık oluşturması sebebiyle dikkat çekiyor. Savunma ve havacılık sektörüne dışardan ürün tedarik eden ülke konumdan, kısa sayılacak bir zaman diliminde tasarlayıp geliştirdiklerini ihraç etme durumuna gelmiş olmamız sebebiyle bu tür toplantılar çok değerli.

Konferansta, geçen yıl ne yaptık, bu sene neler yapabiliriz? Sektörün, kamu otoritelerinden beklentileri nedir? Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) yetkilileri, iç tedarik ve ihracat noktasında sektöre nasıl bir vizyon koyuyor? Aşılması gereken meseleler, bölgemizde ve dünyadaki gelişmelerin savunma ve havacılık sektörüne etkisi gibi konular etkin isimler tarafından gündeme getiriliyor.

Konferansta konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Bu senenin henüz başında, bir aylık zaman içinde şirketlerimizin 1 milyar doların biraz üzerinde sözleşme imzaladığına dikkat çekti. Savunma ve havacılık sektöründeki bazı önemli projeler bu yıl devreye gireceği için ihracat beklentisi de yüksek. Bu alanda geçen yıl gerçekleşen 7 milyar dolar üzerindeki rakamla dünyada ihracat yapan ülkeler liginde 11’nci ülke olmuşuz. Fakat 2025’te ihracat rakamının iki haneli olması yönünde bir beklenti var. Bakalım ihracatta dünyadaki ilk 10 ülke arasına bu yıl girecek miyiz?

Malum olduğu üzere dünya ihracat liginde yukarılara doğru tırmandıkça kademe atlamak zorlaşıyor. Çünkü birinci lige çıkmış olmak çok yüksek ihracat rakamları olan, güçlü sanayileriyle dünyaya yön veren devletlerle birlikte yarışa dahil olmak anlamına geliyor. Dolayısıyla zirveye yaklaştıkça sektörü de yeni gelişmeler karşısında gözden geçirmek, düzenlemek gerekiyor. Ayrıca savunma ve havacılık sanayii derken bir noktadan sonra da hızlı ilerlemek için sivil/asker ayrımını da yapmak gerekiyor.

Özellikle havacılık alanında platform ürün geliştiren şirketlerimizin ticari veya sivil havacılık tarafını ayırmalarında fayda olacaktır. Tıpkı Boeing, Airbus veya diğer savunma, havacılık ve uzay şirketlerinde olduğu gibi…

Böyle bir ayrımın yapılması sektörde faaliyet gösteren şirketlerin daha hassas ilerlemesi, sipariş alması, başka ülkelerin sivil ve askeri platformlarına ürün üretirken endişelere sebebiyet vermemesi açısından dikkate alınması gerekir.

Bir başka önemli husus ise savunma ve havacılık sektöründeki ihracatlar kalem kalem olarak alanlara ayrıştırılıp, incelenmeye tabi tutulmasının gerekliliği…

İç içe geçmiş iki sektörün toptan ihracat rakamı kadar her iki sektör için yapılan ithalata da paralelinde bakılması lazım. Savunma ve havacılık sektöründe ne tür ürünler ithal ediyoruz? Bunların yerli/milli ürünlerle ikame etme imkanımız nedir? Savunma havacılık sektörü için dahilde işleme rejimiyle gelen ürün var mı, oranı nedir? Yine her iki sektör için hammadde, nadir element, nitelikli alaşım, makine ve teknik malzeme ithalatında Türkiye hangi noktada? Bunların da detaylandırılmasının........

© Habertürk