Dağda yangın, butiklerde soygun, bungalovlarda gizli kamera!!
Turizm sektöründe her şey yolunda giderken Bolu Kartalkaya’daki otel yangınıyla gündem değişti. Akabinde bir otel yangının da Uludağ’da yaşanmasıyla gözler her türden konaklama tesislerine çevrildi. Çünkü her iki olayda da ruhsat ve denetim eksikliği söz konusuydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu gelişmeler üzerine işleri sıkı tutarak denetim ve ruhsatlarla ilgili kamu kurumlarını, kendine bağlı birimleri uyarıp, sıkı denetim süreci başlattı.
Kartalkaya ve Uludağ’daki otel yangınları ülke genelinde konaklama tesislerinin tamamının başta yangın güvenliği olmak üzere her açıdan kontrolden geçirilmesini zorunlu hale getirdi. Yapılan denetimler sonrasında ise çok sayıda konaklama tesisinin kapısına bir daha açılmamak üzere kilit vuruldu. Bazıları eksikliklerini gidermek için uyarıldı. Bir kısmı ise gerekli tedbirler almak için tesislerini tadilata sokmak durumunda kaldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı birimler, mahalli otoriteler; valilik ve belediyeler sıkı denetimlere başladı. Ramazan Bayramı’nın akabinde oğlum Arif Kaan’ın askerliği sebebiyle yolum Amasya ve Kastamonu’ya düştü. Bu bahaneyle sürekli dünyayı gezen, yabancıların havalimanı, tarihi ve turistik mekânlarını, konaklama ve turizm tesislerini değerlendiren birisi olarak birazda kendi ülkemi bir gezgin gözüyle incelemek istedim. Maalesef Amasya ve Kastamonu benden geçer not alamadı. Hizmetlerde bir kalite, standart yok. Etik değerlere ve temizlik mevzusuna ise hiç girmeyelim. Temizlikte çok fazla gerilerdeyiz. Sadece Anadolu’daki şehirlerimiz değil, İstanbul’da, havalimanlarımızda başka ülkelerle kıyaslandığında temizlikte alt sıralarda kalıyor.
30 butik otel kapatılmış!
Amasya’da temizlik ve kötü hizmet yüzünden iki gecede iki tesis değiştirmek zorunda kaldım. İlk gün konakladığım güya şehrin en iyi oteliydi, ama sabah uyandığımda odamda sigara izmariti ve kürdanla karşılaştım. Kahvaltıda sundukları yiyecekleri ve salonu da bu tabloya göre bir yer koyun. İkinci gece için iyi bir "konak" bulduğumu sandım. Ama yol üstündeki bu “butik otel” gürültüye ev sahipliği yaptığı için uyuyamadım. Odası da kahvaltısı da kötüydü.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “butik otel” standartlarını karşılamayan bu tarz mantar gibi çoğalan konaklama tesislerine kimler, neden izin verir? Niçin işletmecilik açısından da denetlenmez bilemiyorum. Ölümlü yangınlar sebebiyle güvenlik açısından tüm konaklama tesislerinde denetimler yapılıyor, ama işletmecilik, hizmet kalitesi ve olması gereken standartlar ne olacak? Bunların gözden geçirilmesi için nasıl bir hadise yaşanması bekleniyor? Zehirlenerek toplu ölüm mü?
Özellikle sezonluk olarak kullanılan çok sayıda dağ/deniz otel ve konaklama tesislerinde ciddi........
© Habertürk
