ABD'nin İran saldırısı barışla nasıl bitecek?
ABD Başkan Trump’ın görünmez uçak B-2’ler İran'ı neden bombalamaya karar verdiğini önümüzdeki günlerde daha çok tartışacağız. İran’ın nükleer silah yapmasına ramak kaldığı iddiası, nükleer faaliyetlerini sivil amaçlar doğrultusunda devam etmek için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile yaptığı “Eylem Planı” anlaşmasına uymadığına dair iddialı raporlar ve İsrail’in İran’ın nükleer çalışmalarına yönelik sürekli teyakkuz hali sebebiyle bugünleri yaşamaya başladık. Ancak anlaşıldığı kadarıyla taraflar arasında anlaşma olsa dahi nükleer konusu sürekli gündemde olacak.
Öte yandan ABD’de başka ilginç tartışmalar da söz konusu. Vadedilmiş topraklarda İsrail’e alan açmak için teolojik gerekçelerle karar verildiği ve ABD kamuoyuna, Irak müdahalesinde olduğu gibi yalan söylendiğine dair iddialar da ABD’nin gündeminde olduğuna göre bu saldırılar uzun süre konuşulmaya devam edecektir.
Mesela Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard’ın ABD’nin İran’a saldırılması için haklı gerekçesi olmadığı ve karşı olduğu ABD'de medyaya yansıdı. Gabbard, 25 Mart'ta, Temsilciler Meclisi’ne, “İran'ın nükleer silah üretmediğini değerlendirmeye devam ettiğini ve İran dini lideri Ali Hamaney'in 2003'te askıya aldığı nükleer silah programına izin vermediğini” açıklamasının ardından gelen İran saldırısı, ABD’nin elinde somut maddi deliller olmadan dini referanslarla hareket ettiği şeklinde değerlendirilmeye devam ediliyor. Daha doğrusu somut delil bulunamayıp herhangi bir gerekçe de üretilemeyince dini referansların kullandığı dikkat çekenler de söz konusu. İlginç olan ABD’nin yaklaşımı da İsrail’in tutumları da İran’ın açıklamaları da maalesef kimseye güven telkin etmiyor.
ABD Başkanı Trump’a Tulsi Gabbard’ın tespitleri hatırlatıldığında, “Gabbard’ın ne dediği umurumda değil, bence bir taneye sahip olmaya çok yakınlardı.” Şeklinde cevap vermesi, ABD’nin Irak’a saldırmadan önce gerekçeler üretme amaçlı olduğu yorumları yapılmasının siyasi bir anlamı veya karşılığı olur mu? Bilinmiyor.
İran, ABD, Rusya, Çin ve Avrupa Birliği........
© Habertürk
