menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Avrupa göç oyunları

16 0
18.09.2024

Alman siyaset sahnesinin en çetrefilli meselesi göç politikaları. Nitekim düzensiz göçe karşı kara sınırlarının tamamında kontrol uygulamasına geçilerek Schengen’in en az altı ay süreyle fiilen askıya alınmasına giden yolda çok sert çatışmalar yaşandı. Scholz hükümetiyle eyalet yönetimleri ve muhalefetin katıldığı göç zirvesinde CDU masadan kalktı. CDU lideri Friedrich Merz, sınırda sadece Dublin Prosedürü çerçevesinde kontrol ve geri gönderme değil, iltica talebinde bulunanların da direkt geri çevrilmesinde ısrar etti; koaliyon ortağı Yeşiller kesinlikle reddetti, zirve dağıldı.

İçerideki gürültüden daha büyüğü Avrupa Birliği ortakları nezdinde kopuyor. Çünkü yıllardır yürürlükte olan, ancak asla işlemeyen Dublin Prosedürü etkin uygulanırsa, sığınmacıların ilk kayda geçtiği AB ülkesi iltica işlemlerinden sorumlu olacak. Vizesi ve iltica başvurusu olmayanlar sınırdan direkt geri çevrilecek, sığınma isteyen ancak başka AB üyesinde parmak izi verenler ise sınır yakınında tutulup beş hafta içinde ilgili ülkeye gönderilecek.

Almanya geri gönderecek ama ilgili ülkeler geri alacak mı? Polonya Başbakanı Donald Tusk “Kabul edilemez” diye beyanda bulundu; Avusturya İçişleri “Almanya’nın geri çevirdiği, belgesi olmayan tek kişiyi bile almayız. Polise kesin direktif verildi, sınırlarımız içinde hareket alanı söz konusu değil” dedi. Ayrıca aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi’ne (FPÖ) Berlin’den “seçim hediyesi” suçlaması da var.

Aslında Almanya’nın Avusturya ve Polonya sınırlarında zaten bir süredir kontrol uygulaması vardı, Çekya ve (Schengen üyesi) İsviçre de dahildi. Şimdi Fransa, Danimarka, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg da eklendi. Solingen’de Suriyeli bir sığınmacının üç kişiyi öldürdüğü bıçaklı saldırı ve diğer bıçaklı eylemler iç güvenliğin sağlanması bakımından etkili oldu. Buna aşırı sağcı AfD’nin doğudaki Thüringen ve Saksonya eyalet seçimlerinde birinci olması da eklendi. Ancak düzensiz göçe karşı önlem planlarının Solingen’den önce başladığı da biliniyor.

Bu arada Almanya’nın Solingen saldırısı sonrası Afgan ve Suriyeli suçluları ülkelerine sınır dışı operasyonu da ülkede eleştiriliyor. Eylül başında 28 sabıkalı Afgan, belli bir süre geçimlerini sağlaması için 1000’er Euro cep harçlığı verilerek ülkelerine gönderildi. Afganistan ile arabuluculuğu Katar yaptı. Almanya’da bir kesim cep harçlığına karşı çıkıyor, çünkü gidenlerin bu parayla yeniden kaçak göç yollarına düşecekleri hesaplanıyor. Af Örgütü gibi insan hakları kuruluşları ise hukuki sakıncalara dikkat çekiyor. Cenevre Konvansiyonu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, işkence ve insanlık dışı muamele tehlikesi olan ülkelere sınır dışı işlemini yasaklıyor. Özellikle Taliban’ın kaçakları “kafir” diye nitelediği ortamda Afganistan’a dönüşler tekinsiz bulunuyor.

BRÜKSEL’E BEDAVA GÖÇMEN OTOBÜSÜ

Almanya’nın Afganistan’a fiilen güvenli ülke statüsü tanıması ve sınır kontrolleri tepki çekiyor ama diğer AB üyelerinin düzensiz göç akınına karşı aldığı önlemlerin yanında yine de insani kalıyor. Berlin en azından oransal düzeyde göçmen paylaşımına sıcak bakıyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği raporuna göre Almanya üç milyona ulaşan sayıyla Avrupa’da en fazla sığınmacı ve mülteci barındıran ülke. Geri kalan AB üyeleri ise düzensiz göçmen akınına karşı hiç olmadığı kadar bilenmiş, tahkimat oluşturmuş durumda. Özellikle skalanın aşırı sağ ve popülist otoriter ucunda alınan önlemler neredeye göçmen kuşlara bile geçit vermeyecek nitelikte.

En başta düzensiz göçe karşı en acımasız........

© Habertürk


Get it on Google Play