Musevîlik inancının, Yahudi ırkının ve Siyonist lobinin oluşumunda Türklerin payı
Aynı şekilde Tanrı’nın “seçilmiş kavim” olarak kendilerine gönderdiğine inandıkları için “millî bir inanç” olarak gördükleri Musevîliği Hristiyanlarla Müslümanların kendi inançlarını yaymaya çalıştıkları gibi yayma çabasına girmeyen İsrailoğulları’na, yani Yahudilere rağmen Musevîlik günümüzde dünya genelinde İsrail nüfusundan daha fazla inananı olan bir din haline geldi ve bugün Hristiyanlıkla İslamiyet’ten sonra dünyada en çok inanana sahip olan bir inanç haline geldi sorularını da herhalde soranlar pekala vardır.
İşte bu yazımızda bu sorulara cevap bulmaya çalışacağız.
Öncelikle bugünkü Yahudi lobilerini ve Siyonist diasporayı ele alarak başlayalım.
İslâm Tarihi’ni okuyan ve neden Hz. Muhammed’in müşrikler kadar Yahudilerle de silahlı bir mücadeleye giriştiğini bilen herkesin malumudur, Hz. Muhammed Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde muhacirlere iş alanı açmak adına onlar için bir çarşı kurma kararı aldığında Medine’deki Yahudilere has bir çarşı halihazırda mevcuttu ve Yahudiler Medine ticaretine hakim durumdaydı. Bugünkü kapitalist modele yakın bir modelin takipçisi olan Yahudilerin çarşısına Müslümanların girmesi durumunda hızla işçileşmelerinden (proleteryalaşmalarından) endişe eden ve muhacirlerin kapitalistleşmesine de karşı olan Hz. Muhammed, Yahudilerin pazarına karşı, tefecilikle uğraşılmayan, rantiyeci sınıfa yol açmayan “Müslüman pazarı” kurulması talimatını verdi. Ama çok kısa bir sürede Müslüman pazarı, Yahudi pazarına kafa tutabilecek güce erişti ve Allah’ın görevlendireceği son peygamberin Hz. İsmail’in soyundan gelen Araplardan değil de Hz. İshâk’ın soyundan gelen kendilerinden çıkacağına inanmalarına rağmen tersi olduğu için Hz. Muhammed’den hiç hazzetmeyen ve O’na müşriklerden daha fazla düşman kesilen Yahudiler, Medine ve Hicaz ticaretindeki tekelleri de Müslüman pazarı münasebetiyle kırılınca müşriklerle ittifak kurmaya, Medine’nin iç huzuruna halel getirmeye, Medine Sözleşmesi’nde verdikleri sözlere sadık kalmamaya başladılar. Neticede Müslümanlar, tıpkı müşrikler gibi Yahudilerle de savaşmış oldu. Tee 7. yüzyılda bile günümüzdeki kapitalist anlayışa yakın bir anlayışla hareket eden ve başta Medine olmak üzere Hicaz’ın adeta ensesi kalın zümresi olan Yahudiler, 7. yüzyılda savaştıkları Müslümanlarla 15. yüzyılın sonlarına gelindiğinde aynı kaderi paylaşmaya başladılar.
Öyle ki, 1492’de Endülüs’ü işgal eden Haçlılar, bölge halkını zorla vaftizleştirmeye, zorla Hristiyanlaştırmaya dönük faaliyetler yürüttüler. Vaftizleştiremediklerini, Hristiyanlaştıramadıklarını da İspanya’dan sürmeye başladılar. Bu eziyet döneminden Müslümanlar kadar Yahudiler de çok etkilenmişti. İşte burada dünya gücü Osmanlı devreye girdi ve İspanya’nın........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d