Ülkemizde yalakalık seviyesi
Bazen bir terfi almak için gerçek becerilerinizi bir kenara bırakıp, iyi kelimelerle dolu bir övgü cümlesi kullanmanız gerekiyor. Bu durum, gerçek yeteneklerin göz ardı edilmesine ve iş yerinde bir tür “yalakalık rüşt belgesi” oluşturulmasına yol açıyor. Yalakalık, genellikle hiyerarşik yönetim anlayışlarıyla el ele gidiyor.
Üst düzey yöneticiler, kendileriyle aynı frekansta olan, hatta bazen onlardan daha fazla “yalaka” olan kişilerle çevrilmeyi tercih ediyor. Bu durum, organizasyonel başarıyı zayıflatıyor çünkü gerçek geri bildirim, yaratıcı fikirler ve sağlıklı rekabeti ortadan kaldırıyor. Yani, yönetim şekilleri ne kadar modern olursa olsun, yalakalık iş dünyasında kafa karıştırıcı bir unsur olmaya devam ediyor. Peki, bu yalakalık iş dünyasına ne getiriyor? Kısa vadede belki birkaç övgüyle kariyerinizi bir adım yukarı taşıyor gibi görünse de uzun vadede ekip ruhunu ve iş tatminini baltalıyor. Motivasyon düşüklüğü, çalışan devinimi ve işleyiş sorunları gibi yan etkileriyle işletmelerin kârlılığını olumsuz etkiliyor.
Sonuç olarak, yalakalığın ekonomik boyutları, kısa vadeli kazançların yanı sıra uzun vadede çok daha ağır faturalar çıkarıyor. Yalakalıkla mücadelede atılacak en önemli adımlardan biri, kültürel bir dönüşüm süreci başlatmaktır. Bu süreç, iş yerlerinde şeffaflık, adalet ve cesur geri bildirim kültürünün yerleşmesini sağlamayı hedefliyor. Yani, “sen söyledin, ben de yaptım” anlayışını bir kenara bırakıp, “düşüncemi” paylaşma kültürünü benimsemek gerekiyor.
© Haberton
