Bir damlanın uyanışı: Suya dair unuttuğumuz hakikat
Su, o kadar hayatımızın içindedir ki, en görkemli mucizeyi gözümüzün önünde kaybederiz: Yaşamın kendisini. Şöyle bir düşünelim… Bir bebek ilk nefesini aldığında, gözlerindeki parıltı neyle beslenir? Bir filiz topraktan başını çıkardığında, can buluşu neyle olur?Bir toplumun bereketi, huzuru, sağlığı neyden geçer? Cevabı basit ama kıymeti ölçülmez: Su. Suyu Unutmak, Hayatı Unutmak Demektir
Bugün büyük şehirlerde musluğu açınca akan suyu öylesine sıradan görüyoruz ki… Oysa o su, yüzlerce kilometre yol kat etmiş, dağlardan süzülmüş, barajlarda beklemiş, boruların içinden bize ulaşmak için adeta bir yaşam mücadelesi vermiştir. Her damlası bir tarih, her akışı bir emek, her serinliği bir nefes değerindedir. Ama biz ne yapıyoruz? Biraz daha fazla akıtsak ne olur diye düşünüyoruz… Boşa giden damlaya gözümüz kapalı kalıyor… Bir bardağı........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein