menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hakk’a Adanmış Bir Ömrün Ardından

9 5
09.07.2025

"Ağustos'ta pekmez yapalım" başlıklı yazımda, içimizden birisinin Hacı Salim Şahin'in 85 yıllık ömrüne sığdırdığı güzelliklere dair kesitleri ve acı tatlı hatıraları dikkatlerinize sunmuştum. Anlattığım hikâye çok yakınımdaki bir kişinin, kayınpederimin hikayesi idi. 9 Ağustos 2021'de vefat etmiş, bir gün sonra 10 Ağustos'ta köyünde defnedilmişti.

Vefatı sonrası taziye için arayan bazı dostlarıma onun hikayesinden kesitler anlatmıştım. Onlardan bazıları "Bunları yazmalısınız" demişlerdi. Ben de her birisine, "Yazacağım inşaallah" diye mukabelede bulunmuştum.

Dört yıldan beri defalarca anlattığım bu hikayeyi yazmak geçen hafta nasip oldu.

Yazıyı okuyanlardan güzel geri bildirimler aldım. Onlardan birisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Okuyacağınız satırların yazarı özel bir insan. Onu yazarlarımız arasında görmeyi diliyorum.

Hakk’a Adanmış Bir Ömrün Ardından

Muhterem hocam, kıymetli kalem ve gönül insanı Recep Koçak beyefendi.

Sizin kaleminizden dökülen, satır satır değil sanki bir dua gibi yüreğimize işleyen o yazıyı okuduğumda, sadece Hacı Salim Amca’nın hayatını değil, kendi vicdanımı da uzun uzun seyrettim. Zira bu yazı bir hayat hikâyesi değil salt; infakın, sabrın, tevekkülün ve teveccühün ete kemiğe bürünmüş hâlidir.

Hacı Salim Amca…

Dünyanın her köşesinde adımları olmuş bir adam değil belki, ama kalbi dünya kadar geniş bir ömür sahibiydi. Gördüğü her çileye “Rabbim bilir” deyip boyun eğen, kazandığı her lokmayı “Bu ümmete ne faydam olur?” diye düşünen bir vakur adamdı. Küçük bir köyde, yoksulluğun bile adını koyamayacak kadar sıradanlaştığı bir zamanda doğdu. Ve oradan kalkıp Avrupa’ya, bilinmeyen bir dille ve tanınmayan bir isimle gitti. Kim bilir kaç sabah, kim bilir........

© Habername