SUSKUNLUĞUN HİKMETİ ve KONUŞMAMANIN GÜCÜ
الحكمة الصمت - Suskunluğun Hikmeti
صَمْتُكَ وَقْتَ الفَوْزِ ثِقَةٌ
Zafer (başarı-Kazanç) anındaki suskunluğun güvendir
صَمْتُكَ وَقْتَ الغَضَبِ قُوَّةٌ
Öfke anındaki suskunluğun güçtür
وَصَمْتُكَ وَقْتَ الإِسَاءَةِ حِكْمَةٌ
Kötülük karşısındaki (kötülük yapıldığında) suskunluğun, hikmettir
وَصَمْتُكَ وَقْتَ الاسْتِفْزَازِ انْتِصَارٌ
Tahrik anındaki suskunluğun, galibiyet ve zaferdir
وَصَمْتُكَ وَقْتَ السُّخْرِيَةِ رِفْعَةٌ
Alay karşısındaki suskunluğun yüceliktir
وَصَمْتُكَ وَقْتَ الحَاجَةِ عِزَّةُ نَفْسٍ
İhtiyaç anındaki suskunluğun nefis izzettir (özsaygı)
وَصَمْتُكَ وَقْتَ الحُزْنِ صَبْرٌ وَتَوَكُّلٌ
Hüzün anındaki suskunluğun sabır ve tevekküldür.
وَصَمْتُكَ وَقْتَ نَصِيحَةِ النَّاسِ لَكَ أَدَبٌ
İnsanlar sana öğüt verdiğinde suskunluğun edeptir
لَا تَتَكَلَّمْ إِلَّا إِذَا كَانَ كَلَامُكَ خَيْرًا مِنْ صَمْتِكَ
Sözün suskunluğundan daha hayırlı olmadıkça konuşma
SUSKUNLUĞUN HİKMETİ ve KONUŞMAMANIN GÜCÜ
Sevgili Dostlar!
Bugün sizlerle, hayatın karmaşasında adeta bir sığınak görevi gören, ancak çoğu zaman değerini bilmediğimiz bir erdem üzerine sohbet etmek istiyorum: Suskunluk / Sessizlik / Konuşmamak
Yazının girişinde Arapça ve Türkçe olarak paylaştığım "Suskunluğun Hikmeti" metni, suskunluğun, sessizliğin zayıflık değil, aksine büyük bir iç gücün ve aklın yansıması olduğunu ne güzel de anlatıyor.
Şimdi gelin de, bu kadim bilgeliğin her bir mısrasını kalbimizden süzerek, samimi bir dille çözümleyelim.
Önce bir anektod aktarayım: Geçenlerde kadim bir dostum, "Artık herkes her şeyi söylüyor, ağzı olan konuşuyor. Söz gümüşse sukut altındır atasözüne kimse itibar etmiyor” deyinde derin düşünceler daldım Evet gerçekten ben de dahil, "Herkes ve her yerde…Sosyal medyada, televizyonda, her yerde... Konuşuyor… habire konuşuyor. Kimse susmayı ve dinlemeyi bilmiyor."
Dostum ne kadar haklı değil mi sizce? Yaşadığımız çağ, sanki bir "gürültü çağı". Herkes bir şeyler söylüyor, paylaşıyor, yayınlıyor. Konu kafama takılınca internette arama soncunda bulduğum suskunluğun hikmetini anlatan metni sizinle birlikte değerlendirmenin faydalı olacağını düşündüm. Bu kadim sözleri okuduğumda, suskunluğun ne kadar kayıp bir erdem olduğunu idrak ettim.
Sevgili Dostlar!
Gelin, şu satırlarda birlikte düşünelim. Belki sizin de başınıza gelmiştir bu durumlar...
Zafer Anındaki Suskunluk: Güvenin İfadesi
صَمْتُكَ وَقْتَ الفَوْزِ ثِقَةٌ - "Zafer anındaki suskunluğun güvendir"
Ne güzel bir söz..Ne anlamlı ve değerli... Yaşadıysak hatırlayalım veya yaşamadıysak hayal edelim o anı... Bir sınavı geçtik, bir işi kazandık, bir projeyi başardınız. İçinizden gelen ilk his ne olur? Hemen herkese anlatmak, sosyal medyada paylaşmak, duyurmak istediniz değil mi? İşte tam o anda durun bir düşünün. Gerçekten güçlü ve kendine güvenen insan, kazandığını ispat etme ihtiyacı duyar mı? En büyük zaferler, sessizce kazanılanlardır. Çünkü gerçek başarı, başkalarına gösteriş için değil, kendi içsel huzurumuz içindir. Aslında, en büyük başarılar anlatmadığında, kişi içinde daha derin bir mutluluk hissedebilir.
Tabi ki insan başarılarını göstermek ve bunu bir gösterişe dönüştürmek ister, ama suskunluk aslında o başarının en güçlü kanıtıdır. Sessizlik, kazandığın şeyin senin karakterini değil, senin sabrını ve emeğini yansıttığını gösterir.
Öfke Anındaki Suskunluk: Hakimiyetin Gücü
صَمْتُكَ وَقْتَ الغَضَبِ قُوَّةٌ - "Öfke anındaki suskunluğun........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d