Kolay cennet bezirgânları ve müşterileri…
Biraz da içinde yetiştiğimiz şark kültürünün etkisiyle kolaycılığı seviyoruz. Kolay yükselmeyi, kolay para kazanmayı, kolayca mal, mülk, çevre, servet, şöhret, makam, mevki sahibi olmayı çok ama çok seviyor, her işimizde kolayına bakmaya bayılıyoruz. Oysa "insan için ancak çalıştığı, emeğinin karşılığı kadarı vardı" değil mi?
Dünyaya ait işlerde bu böyle iken maalesef ahirete ait beklentilerimizi ve işlerimizi de kolaya bağlayıvermişiz. "Yaratana kulluk, yaratılana adalet, şefkat ve merhamet" üzere temellendirilmiş dinimizi bu esaslara göre yaşamak, ihlâsla, samimiyetle, sadece Hakkın rızasını gözeterek, riyadan, sümadan, ucub ve eneiyyettenarınmış bir şekilde Rabbimize kulluk etmek, kul hakkını adalet, hakkaniyet ve liyakat ölçüleri çerçevesinde gözeterek güzel bir ahlakla imanımızı tazelemek, anımızı güzelleştirmek ve hallerimizi tezyin etmek yerine çok farklı rüzgarlara selam durup, çok farklı denizlere yelken açabiliyoruz.
İşi kolaya bağlamayı seviyoruz dedik ya, Rabbimizin defalarca Kitab-ı Mübin'de "Akletmez misiniz?", "Düşünmez misiniz?", "Ey akıl sahipleri" hitaplarının muhatabı olan bizler maalesef iradelerimizi başkalarının iradelerinin zebunu haline getirmeye ve belki de kendi........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein