menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şimdilerde Evhama "Anksiyete" Diyorlar

13 0
01.08.2025

Sadi Şirazi der ki:

“Bu dünyada hiç kimse gamsız, kedersiz, endişesiz olamaz. Böyle biri varsa bilin ki o kişi Âdemoğlu değildir. Zira insan bir damla kan ve bin bir endişeden ibaret bir varlıktır.”

Modern çağın insanı, birçok sebepten ötürü giderek daha fazla endişeli, kaygılı ve içe kapanık bir yapıya bürünmektedir. Özellikle gençler arasında yoğun şekilde gözlemlenen gelecek kaygısı, onları evham düzeyinden anksiyete bozukluğuna sürüklemektedir.

ANKSİYETE: DOĞAL OLANIN BOZULAN DENGESİ

Anksiyete, kişinin geleceğe dair yaşadığı korku, tehdit algısı ve huzursuzluk hissidir. Bu ruhsal hâl, insanın doğasında bulunan ve normal şartlarda hayatta kalma mekanizmasını destekleyen bir duygudur. Ancak bu duygunun sınırları aşarak bireyin hayat kalitesini düşürecek seviyeye ulaşması, bir ruhsal bozukluk hâline gelmesine neden olur. Sorun, kaygının varlığı değil; bu kaygının kontrolsüz, aşırı ve kronik hale gelmesidir.

MODERN DÜNYADA ANKSİYETENİN YÜKSELİŞİ

Anksiyete çağımızın en yaygın psikolojik rahatsızlıklarından biri hâline gelmiştir. Buna en çok ilaç firmaları sevinmektedir. Oysa bu rahatsızlığın en güçlü ilacı, insanın kendi içinde saklıdır. Kendisini, kâinatı ve Allah’ı doğru şekilde tanıyan bir birey, hayatın hakikatlerini kavradığında bu duygusal girdaptan kolayca sıyrılabilir. Böyle bir insan şuna kalpten inansa her şey kolayca hallolacak: herkesin ve her şeyin perçemi Allah’ın elindedir. O(cc) “ol” derse olur, “öl” derse ölür; “yürü” derse yürür, “dur” derse durur. Bu gibi hastalıklar O’na tam inanınca geçip gider.........

© Habername