İsrail Vurdukça Vuruyor Azdıkça Azıyor
İsrail Vurdukça Vuruyor Azdıkça Azıyor
“Başa bela gelmez hak yazmadıkça
Allah bela yazmaz kul azmadıkça”
Akrep huylu, yılan soylu Siyonistler iyice gemi azıya aldılar. Zulümde sınır, katillikte hudut tanımaz hale geldiler. Önce Filistin’i (Batı Şeria ve Gazze fark etmez) paramparça edip yüzde doksanını işgal ettiler. 7 Ekim 2023'ten sonra başlayan Gazze katliamında da çoğu çoluk çocuk kadın yaşlı olmak üzere 60 bine yakın insan şehit oldu. Son aylarda İsrail'in saldırıları dışında hastalıktan açlıktan ölenlerin sayısı da hızla artıyor.
Pekiyi İsrail sadece Gazze'yi sadece Batı Şeria'yı mı vuruyor? Hayır Lübnan'ı vurdu istediği zamanda yine vurur Suriye’yi hem Esed zamanında hem yeni dönemde vurdu ve canı isteyince yine vuruyor. İran'da çok büyük suikastlar yaptı, istediği yeri bombaladı ve isterse yine aynı şeyleri yapacağını söylüyor. Tunus’taki SUMUD gemilerini vuruyor. Ve en son ABD'nin, İngiltere’nin, Türkiye’nin üstleri olan ve ABD ye yüklü paralar ödeyen Katarı vurdu. Bu son saldırı bir dönüm noktası.
Bu sebepten dolayı 2023’te yazdığım bir yazıyı ikinci kez tekraren yayınlama gereği duyuyorum. Bakın bendeniz 19 Ekim 2023 te neler yazmışım:
UYANIN BU ATEŞ HEPİMİZİ YAKACAK
(https://www.habername.com/yazi-uyanin-bu-ates-hepimizi-yakacak-13744.htm)
Uyanış, diriliş şimdi değildi ne zaman? Düşman, düşmanlığını hiç bu kadar açıktan göstermemişti. Şeytan niyetini hiç bu kadar net ortaya koymamış, gerçek amacının tüm İslam ülkeleri, tekmil Ümmet olduğunu beyan etmemişti : Alevi- Sünni, Şii - Vahhabi, Ehli Sünnet - Ehli Farz... Fark etmeksizin, Türk, Kürt, Arap, Acem... Ayırmaksızın Müslümanların hepsinin topyekün imha edilmesi gerektiğini açık açık söylememişti. Asırlardır bizi bir yalanla avutmuş ; "Barış, demokrasi, insan hakları, medeniyet, eşitlik, adalet, insan hakları...Diye diye uyutmuştu. Halbuki görmemiz gerekirdi ki onlar ( Batı= ABD AB...) bir yandan böyle derken bir yandan da Osmanlıyı parçalayarak o adalet çınarını 30'dan fazla parçaya bölmüştü. Sonra o parçaları birbirine düşürmüş, onların birbirlerini yemesi sayesinde kendisi ayakta kalmış ve onlara ait ne varsa( yer üstü, yer altı, kültürel) tüm kaynakları ve değerleri iç etmişti. Ama bunları yaparken hiç bir zaman bugünkü kadar açık, net, görünür olmamıştı.
ZULÜM GÜNEŞİ ZİRVEDE
Gölgeler en uzun hale gelince batarlar. Batı güneşinin gölgesi en uzun hale geldi. İnşallah yakında batacak.
Allahu Teala'nın bir lütfu olarak bugün düşman, azgınlığını zulmünü gizlemeden açıktan yapmaya başladı. Filistin'de Çoluk çocuk, hastane, okul demeden bombalamaya devam eden İsrail, yaptığı zulmü gizlemeye bile gerek duymuyor artık. Hatta tüm Müslümanları açıktan tehtid ediyor. O'na bu konuda en büyük yardımı ise " Büyük Şeytan" yapıyor. Ardından Avrupalı yamaklar sıraya giriyorlar. İnşallah bu zulüm ( yıllarca yapılan propagandalar sebebi ile) batının gerçek yüzünü görmeyip onu yücelten, onu ideal medeniyet olarak selamlayan şarklı, Asyalı, Müslüman Gençlerin gözlerinin açılmasına vesile olur.
ZULME KARŞI ÇARE NE?
Çareyi "Diriliş Şairi" 1991 yılında göstermiş. Merhum Sezai Karakoç'un o tarihte yazdığı bildiriden bazı bölümler devayı gösteriyor;
"İSLÂM........© Habername
