menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

EVLİLİKTE VE BOŞANMADA YAPILAN YANLIŞLAR

10 0
05.10.2025

Biliyorsunuz nikah akdi evlilikte temeldir. Dini nikah olmazsa çiftlerin birlikte olmaları zinadır. Zina haramdır, büyük günahtır. Resmi nikah olmazsa da yasal haklar güven altına alınamaz. Resmi nikah olmadan dini nikahla evlilik caiz ama kadının resmi bir hakkı olmaz. Bu nedenle bugün iki nikah birden yapılmaktadır. Ben bu konuda gördüğüm iki büyük yanlışa dikkat çekmek istiyorum:

Nikah bilindiği gibi ciddi önemli bir iştir. Aynı şekilde talak (boşanma) da ciddidir. Nikah ve talakın şakası olmaz, şakası da ciddi gibidir. Kızgınlıkla da söylense aynıdır. Bunu çalıştığım hastanelerde yakınımdaki hanımlara hayati bir konu olduğundan öğretmek için sorarım. Bu yalnız genç hanımlar için değil, genç yaşlı bekar veya evli olup da çocuğu olan kadın erkek herkes için önemlidir. Mesela kız bebek beşikte iken velisi( çoğunlukla babası veya dedesi) şaka yollu bir arkadaşının erkek bebeğine verdim gitti dese o nikah tamam olmuş olur. Bebek veya çocuk büyüyüp yetişkin çağa gelince nikahları olduğunu da bilmezler ve evlendikleri zaman o nikahları sahih olmaz. Burada vebal velisi babası veya baba yerine kimse odur. Yani çocuk bebek de olsa genç de olsa farketmez. Ayrıca velisi haricinde iki genç anlaşır biri aldım diğeri de vardım dese nikah tamam olur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde görevli Psikiyatri profesörü bir arkadaşım anlatmıştı. Adnan Oktar’ın talebeleri geliyor aralarında anlaşmışlar nikah kıymışlar elele dolaşıyorlar, sonra bir tartışma ve kavga ile ayrılıyorlar demişti. Yetişkin olmakla birlikte böyle kavga edip ayrılmakla nikahı çocuk oyuncağına çeviriyorlar demişti. Bu ve buna benzer olaylar sonunda psikososyal meselelere neden oluyor. Bir başka türlü evlilik probleminde eşler tartışıyor, hanım beyini tahrik ediyor erkeksen beni boşa diyor. Bey de üç defa ve üç ayrı yerde boşol diyor. Bu durumda Hanefilere göre de Şafilere göre de nikah bağı tamamen kopuyor. Sonra hanım da beyinden şikayet ediyor. Arada çocuk var diye de ayrılamıyorlar. Böylece sorunlu bir aile içinde yetişen çocukta psikolojik travmalar meydana geliyor. Burada hanımın yaptığı affedilmez bir yanlıştır. Kendi eliyle (veya öfkesiyle) kendi yuvasını yıkıyor. Bu birliktelik nikah bağı koptuğu için zina olmuş oluyor. Böyle bir aileyi yakinen biliyorum ve üç çocuktan sonra fiilen de boşandılar.

Bir başka yanlış evlilik te süt kardeşle evlenme problemleridir. Şeran süt kardeşle evlenmek haramdır. Ama medeni kanuna göre bu evlilik yasak değildir. Medeni kanun İsviçre’den alındığı ve aynen kabul edildiği ve orada süt kardeşlerin evlenme yasağı olmadığı için süt kardeşlerin evlenmesi kanuna göre mümkün olur. Peki bunun sonucu ne olur? Haram olur. Böyle bir evlilik varsa hemen müftülüğe gidip boşanma talep edilmesini gerektiğini bir televizyon programında Yusuf Kavaklı Hocadan duymuştum. Tıbbi bakımdan mahzuruna bir misal vermek istiyorum. Vakıf Guraba Hastanesinde asistan ve uzman olarak çalıştığım yıllarda bir memur hemşehrim vardı. Bunun annesi zamanında köyün birçok bebeğini emzirmiş ve tabii birçok çocuğun süt annesi olmuş. Arkadaş da yetişkin çağa geldiğinde evlendiği hanımının süt kardeşi olduğu ortaya çıkıyor. Aralarında anlaşmazlık çıkıyor, hanım boşanmıyor ikisi de perişan oluyorlar. Arada bir çocuk oluyor ama nasıl? Çocuk özürlü doğuyor, 12 yaşına kadar devamlı bakıma muhtaç halde yaşıyor. 12 sene sonra vefat ediyor ondan kurtuluyorlar. O arkadaşın Çocuk Uzmanı Doçent bir amcası vardı. O bu çocuğun özürlü oluşunu ana babanın sütkardeş oluşuna bağlıyor. Nedense arada neler geçti bilmiyorum ama süt kardeşi olduğu ortaya çıktığı halde arkadaş hanımından boşanamıyor. Hayatın en az........

© Habername