7. Bölüm Timur’un Satrancında Son Kare:
Yeni Dünya Düzeni, Üçüncü Dünya Savaşı ve Nükleer Tehlike
Tahtanın Son Karesi
Timur’un 110 karelik satranç tahtası, küresel güçlerin dans ettiği bir arena. Yedinci ve final karede, yeni dünya düzeni, üçüncü dünya savaşı fısıltıları ve nükleer tehlike birleşiyor. ABD, Çin, Rusya, İsrail, NATO… Her aktör, kendi taşını oynuyor, ama hamleler insanlığın geleceğini şekillendiriyor. Rusya-Ukrayna savaşı nükleer tehditleri körüklüyor; Çin, sessizce nükleer cephaneliğini büyütüyor; ABD, NATO’yla “kontrollü nükleer savaş” senaryolarını güncelliyor; İsrail, İran’ın nükleer hamlelerine karşı tetikte. Türk strateji geleneği, “Kargaşada fırsat, sakinlikte güç yatar” der. Bu tahtada barış mı inşa ediliyor, yoksa nükleer bir gölge mi düşüyor? Açıklanan istihbarat raporları, BM, Dünya Bankası, SIPRI, Carnegie ve Pentagon kaynaklarıyla, bu makale yeni dünya düzeninin sınırlarını, üçüncü dünya savaşı riskini ve nükleer tehlikeyi analiz ediyor [1, 4, 5, 17].
Bölünmüş Tahta
Yeni dünya düzeni, Timur’un satrancında bir satranç tahtası gibi bölünmüş durumda. Küresel güçler iki kampa ayrılıyor: ABD ve NATO liderliğindeki Batı bloku, Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore’nin oluşturduğu karşı blok. Uzmanlar, 2035’e kadar dünyanın Çin ve ABD eksenli iki kampa bölüneceğini ve Çin liderliğindeki bloğun Rusya, İran ve Kuzey Kore’yi içereceğini öngörüyor [5]. Türk strateji geleneği, “Düşmanını tanımıyorsan, kendi taşını kaybedersin” der. Bu tahtada, kamplar netleşirken, insanlar ve toplumlar bu bölünmenin yükünü taşıyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, bu yeni düzenin katalizörü. Putin, nükleer doktrinini güncelleyerek, “kritik tehdit” durumunda taktiksel nükleer silah kullanım eşiğini düşürdü [11]. ABD, buna karşılık Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler sağladı, ancak Trump’ın 10 günlük ateşkes çağrısı, NATO’nun doğrudan müdahalesini engellemeye çalışıyor [10]. Çin, bu kaosta “stratejik denge” arıyor; Xi Jinping’in Tayvan’ı birleştirme hedefi, nükleer cephaneliğini 500 savaş başlığına çıkarmasıyla destekleniyor [9, 17]. İsrail, İran’ın nükleer programını ABD destekli saldırılarla geri itti, ancak İran’ın “nükleer doktrinini gözden geçirme” tehdidi, bölgeyi ateşe atabilir [15]. Türk strateji geleneği, “Barış, kargaşanın içindeki sükûnetle doğar” der. Peki, bu tahtada sükûnet nerede?
Gölgelerdeki Çarpışma
Üçüncü dünya savaşı, Timur’un tahtasında bir fısıltıdan fazlası. Uzmanların çoğu, önümüzdeki on yılda nükleer silah kullanımını veya Rusya ile NATO arasında doğrudan bir çatışma bekliyor [5, 16]. Pentagon’un eski savaş oyunları, ABD-Rusya nükleer çatışmasının
saatler içinde 90 milyon can kaybına yol açabileceğini gösterdi; daha yeni simülasyonlar da bu felaketi doğruluyor [2, 6]. Türk strateji geleneği, “Ateşi........
© Habererk
