Görüntümüz Almanya, gerçeğimiz Patagonya ya da “işleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi!”
“Almanya’yı anladık da Patagonya ne alaka” diyebilirsiniz tabii… Efendim Patagonya, Şili ve Arjantin’in güneyinde bulunan, daha çok çöller ve bozkırlardan oluşan bir bölge imiş. Hani bir düzensizlikle, kanunsuzlukla karşılaşınca “Burası Patagonya değil” diyenler oluyor ya, işte öyle bir yer.
Canım Türkiye’mizde öyle garipliklerle karşılaşıyoruz ki gerçekten de Patagonya’yı aratmıyor. Malum, bazı konulara takıyor ve hem nalına hem mıhına vurmaktan çekinmiyorum. Trafik düzeni, daha doğrusu düzensizliği ve kural tanımazlık da üzerinde çokça durduğum konulardan biri.
Sık sık örnek verdiğim için “İyi ki Almanya’ya gitmişsin” diyebilirsiniz ama olsun, yine oradan bahsedeceğim. Dört beş defa gidip şehirlerini, köylerini, yollarını sokaklarını inceleme fırsatı bulduğum Almanya bir kurallar ülkesi. Devlet de kuralcı, millet de. Yalnız Alman milleti değil, (Dikkat edilirse bizde ‘Türkiye halkı’ diyen bazı haramzadeler gibi Almanya Milleti ya da Almanya halkı demiyorum) başta bizim gurbetçiler olmak üzere orada yaşayan herkes kuralcı, kurallara büyük bir dikkat ve özenle uyuyorlar. Sıkıysa uymasınlar! Devlet kural koyacak, millet uyacak, uymayan senden – benden, partili partisiz demeden uyacak, uymayan cezasını çekecektir. Ancak bazı gurbetçilerimizin izine gelirken Kapıkule ve benzeri sınır kapılarından girer girmez hemen ortama uyup çöplerini sağa sola fırlatmalarını da hoş karşılamadığımı belirtmek zorundayım.
Türkiye’de olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de trafik levhaları, hız limitleri ve mesela şehir içinde 30 km, 50 km işareti olan trafik levhaları var. İstisnasız her sürücü buna dikkat ediyor. Bizdeki gibi, arkadan korna çalanlar, selektör yapanlar yok. Yalnız bizden farklı olarak sokak başı, okul önü, şu yeri bu yeri diye asfalta kondurulan kasisler hiç yok. Çünkü medeniyet, kurala uymayı gerektiriyor ve gereği yerine getiriliyor.
Bizde ise şehir içinde elli, bilemediniz yüz metre ile önümüze çıkan kasisler sinirleri tavan yaptırıyor, araçları haşat ediyor. Örneği çok da birinden bahsetmek istiyorum:
Ankara Keçiören’de bir Ufuktepe Caddesi var. Geçen ya da bir önceki yaz Büyükşehir Belediyesi o caddeye çok güzel bir asfalt dökmüştü. Hani “süt........© Habererk
